Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/26299 E. 2015/34284 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/26299
KARAR NO : 2015/34284
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin .. şubesinde proje müdürü ve LPG uzmanı olarak çalıştığını, aralarında müşavirlik anlaşması varmış gibi gösterildiğini, gerçekte işe girdiği tarihten bu yana davalının emir ve talimatları altında çalıştığını, izin haklarının ve mesailerinin davalı tarafından düzenlendiğini, davalının bir kısım çalışanlarının sigortasını başka işyerlerinden gösterdiğini, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespitine, müvekkilinin işe iadesine ve işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatının 8 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı ile aralarında hizmet sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı Bovis Şirketi’nin Türkiye hisselerini devraldığını, ..’ye iş yaptıklarını, davacı ile müşavirlik hizmet alım sözleşmesi yaptıklarını, bu kapsamda davacının yaptığı işin karşılığını fatura kesmek suretiyle aldığını, dava dışı BP ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmenin 31/12/2014 tarihinde sona erdiğini, bu durumu davacıya 15/12/2014 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile önceden bildirildiğini, davanın süresinde açılmadığını ve davacının yine firma olarak BP ile çalışmasına devam ettiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
Somut olayda; işe iade davası 28.01.2015 tarihinde açılmıştır. Davalı işveren tarafından noter aracılığı ile 11.12.2014 tarihinde gönderilen fesih ihtarnamesi incelendiğinde, muhatabın Atamet Proje Yönetimi ve Danışmanlığı olarak gösterildiği ve bu işyerinin adresine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır. Dolayısı ile davacı işçiye usulüne uygun olarak gönderilmiş ve tebliğ edilmiş bir fesih bildirimi bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın süresinde açıldığının kabulü gerekmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere, feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükü işverene ait olup, İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Davalı işveren iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği savunmasına bulunmamıştır. Davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilen yazılı bir fesih bildirimi bulunmadığı gibi davalı işverenin feshin geçerli bir nedene dayandığını da ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça her ne kadar davacının dava dışı BP şirketinde çalışmasının devam ettiği iddia edilmiş ise de, davacının davalı şirket tarafından iş sözleşmesinin sona erdirildiği sabittir. İşçinin fesih sonrası başka bir işyerinde çalışması, davalı işverence yapılan feshi ortadan kaldırmaz.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 582.50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 03.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.