Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/26276 E. 2018/22547 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/26276
KARAR NO : 2018/22547
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin gümrük müşavirliği sektöründe faaliyet gösteren… Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti.’nde 14/10/2009 tarihinde yetkilendirilmiş gümrük müşavir görevlisi olarak çalışmaya başladığını, söz konusu şirket ortakları tarafından 19/07/2012 tarihli ortaklar kurulu kararı uyarınca ayrılma kararı verilmiş ve şirket ortaklarından ….’ın hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığını, ortaklar kurulunda alınan karar doğrultusunda hisse devri yapan ortak …. tarafından yeni şirket kurulduğunda personel geçişlerinin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla yapılacağının karar bağlandığını, bunun üzerine kurulan davalı şirkette tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 17/08/2012 tarihinde davacının devrinin gerçekleştiğini, davacının iş akdinin 18/09/2013 tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeksizin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde sonlandırıldığını, müvekkiline işçilik alacakları için sadece 4.902 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin son ücretinin 1.000 TL olduğunu, davacının haftanın 5 günü 09:00-20:00 bazen de 21:00 saatleri kadar çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, yol sosyal yardımı alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili,… Şirketi’nin hissedarlarından ….’nin 15/08/2012 tarihli ticaret sicil gazetesi ve noter tasdikli 08/08/2012 tarihli 07819 numaralı… Limited Şirket devir sözleşmesi ile… Şirketindeki hissesinin tamamını bütün aktif pasifiyle hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte N.A.’ya devrettiğini, bu nedenle davacının 03/12/2010- 31/08/2012 dönemlerindeki talepleri için öncelikle husumet itirazında bulunduğu, bu döneme ait alacak taleplerinin… yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği limited şirketinden talep etmesi gerektiğini, şirket kurulduktan sonra şirkette çalışmaya başlayan davacı ve diğer çalışanlara…tan özlük haklarını almaları için toplantı yapıldığını, …antreponun 06/07/2012 tarihinde gümrük idaresince kapatılması nedeniyle tespit sözleşmesinin fesih edildiğini, davacıya görev teklif edilmiş olmasına rağmen, davacının yol uzaklığı nedeniyle şirket bürosunda çalışmayı kabul etmediğini, adı geçen davacının şirkette sadece 2 ay çalıştığını, antrepolarda görevlendirilen yetkilendirilmiş gümrük müşaviri görevlerinin genellikle antrepo işletmelerinin servislerinden yararlandıkları için yol parası adı altında ödeme yapılmayacağına dair alınmış bir yönetim kurulu kararının olmadığını, davacıya hak ettiği kıdem tazminatının ödendiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan önceki işyerinde çalışır iken işyerinin devir edildiği tüm arkadaşlarıyla davalı iş yerine devredildiği böylece tüm hak ve sorumlulukları üstlendikleri, davacının çalıştığı antrepo kapatıldığı için iş akdinin geçerli nedenle feshedildiği ancak haklı neden olmadığı görüldüğünden tazminatı engellemeyeceğinden işçilik haklarından sorumlu olduğu görülmüş ancak davacının iş akdi sonlandırılırken kendisine işveren tarafından banka yoluyla 4.092 TL ödendiği ayrıca davacının imzasına havi ibranamede 693,24 TL ihbar tazminatı ödendiği görülmekle bilirkişinin raporundaki A seçeneğine göre davacının kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının bir kısmının eksik kaldığı ve yıllık ücretli iznin de bir kısmının eksik kaldığı görüldüğünden eksik kalan bu bölümlerin hüküm altına alınması gerektiği, fazla mesai yapıldığı konusunda tanık beyanları olmasına rağmen paranın ödendiği konusu davalı tarafından ispatlanamadığından bu bedelin hüküm altına alınması gerektiği, %35 oranında indirim yapıldığı, yol ücretinin de ödendiğinin görüldüğü gerekçesi ile yol sosyal yardımı haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti bakımından, dava dilekçesinde, davacının işe başladığı tarihten davalı şirkete devrinin gerçekleştiği tarihe kadar her ayın ilk haftası, aylık düzenli raporlamalar nedeni ile 09:00-21:00 saatleri arasında çalıştığı, diğer haftalarda ise 09:00-20:00 saatleri arasında çalıştığı, davalıya devrinin gerçekleştiği tarihten işten çıkış tarihine kadar da ayda 1 gün gümrükleme işlemleri nedeni ile antrepoda 08:30-21:00 saatleri arasında çalıştığı belirtilmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda dava dilekçesindeki bu beyanları aşacak şekilde hesaplama yapılması HMK.nın 25. ve 26. maddelerine aykırı şekilde maddi vakıa aşımı ve taleple bağlılığa aykırılık olup hatalıdır.
Dava dilekçesi detaylıca ele alınarak, dava dilekçesinde ifade edilen maddi vakıa ve talepler aşılmaksızın hesaplama yapılmalıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai bakımından, davacı tanıklarından ….’nın beyanı kendi içinde çelişik olduğundan dikkate alınmamalıdır. Diğer davacı tanığı ise… Şirketi’nin sahibi olduğundan davalı vekili tarafından itiraza uğramıştır. Ancak,… Şirketinin sahibi olduğu ifade edilen tanık kendi dönemi ile ilgili olarak beyanda bulunduğundan bundan fayda sağlaması mümkün değildir. Bu nedenle davacı tanığı …’nın beyanına göre ve bu tanığın, davacının işini “ofiste çalıştı, antrepo görevlisi olarak da çalıştı” şeklinde ifade ettiği ve aynı tanığın, davalının kendi işyerinde çalıştığı dönemdeki çalışma gün ve saatlerine ilişkin beyanda bulunduğu da göz önüne alınarak, bu tanığa göre davacının fazla mesai ücreti alacağı talep ve maddi vakıa ile de bağlı kalınarak hesaplanmalıdır.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.