Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/26063 E. 2018/23179 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/26063
KARAR NO : 2018/23179
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının 20.03.2008-28.08.2013 tarihleri arasında davalı … Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı olarak ancak taşeron firmalar nezdinde bahçıvan ve temizlik görevlisi olarak, en son 1.140,00 TL ücret ile çalıştığını, iş akdinin diğer davalı … tarafından 1475 sayılı yasanın 14/1-5 maddesi uyarınca emekliliğe hak kazandığını belgelediği ve talepte bulunduğu gün işçilik alacaklarının ödenmemesi amacıyla haksız şekilde sona erdirildiğini, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, her ne kadar ihale şartnamesine dayanılsa da işçileri sevk ve idare yetkisinin Kadıköy Belediyesi’ne ait olduğunu, davacının kadrolu çalışan diğer işçilere nazaran ücretinde 1.000,00 TL’yi aşkın fark olduğunu ve bu nedenle ücret farkı alacağını talep ettiğini, çalışma süresince yıllık izinlerini kullanamadığını, davacının fazla çalışma yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, çalışma süresi boyunca asgari geçim indirimi alacaklarının hiç ödenmediğini, dini ve milli bayramlarda çalıştığını ve karşılığının ödenmediğini, davalının iş akdini haksız feshetmesine karşın feshe bağlı alacaklar ile bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini iddia ederek; davalılar arasındaki muvazaalı işlemin tespitine, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren …’nın işçisi sayılmasına, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, fark ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … özetle; davacının 15.01.2013-28.08.2013 tarihleri arasında, sunulan bordrolar ve banka hesap hareketlerinden de görüleceği üzere, asgari geçim indirimi (73,40 TL) hariç 1.064,88 TL net ücretle çalıştığını, davacının ikrar ettiği gibi 28.08.2013 tarihinde yaşlılık aylığı almak için işten ayrılmak isteyerek iş ilişkisini davacının sona erdirmesi, 1 yıllık kıdem süresinin dolmaması nedeniyle ihbar tazminatı ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, diğer davalı ile aralarında asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmadığını, işin niteliği itibariyle fazla mesai yapılmadığını, dini ve milli bayramlarda çalışılmadığını, davacının 1 yıllık çalışma süresini doldurmaması nedeniyle yıllık ücretli izin alacağına da hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Belediyesi özetle, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalı idarede davacının kaydı bulunmadığını, davacının kendi isteğiyle başka bir şehire taşınmak için işten ayrılmak istediğini, davalı idarenin hizmet alımı yaptığını, davacının da ihaleyi alan şirketler nezdinde çalıştığını, davacının davalı idareye sunulmuş herhangi bir dilekçesinin bulunmadığını, davacının 08.00-17.00 saatleri arasında haftada 6 gün çalıştığından, fazla mesai taleplerinin yerinde olmadığını, faiz taleplerinin de kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı ve davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Dosyada mübrez davacıya ait ücret bordroları ve banka kayıtlarının incelenmesinde, 2013 yılının Nisan ayı hariç diğer aylarına ait ücret bordrolarında asgari geçim indirimlerinin tahakkuk ettirildiği ve bordro tutarlarının bankaya aynen yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla asgari geçim indirimi alacağında, 2013 yılına kadar hesap yapılması yerinde isede, 2013 yılı açısından sadece nisan ayına ait asgari geçim indiriminin hesaplanması gerekirken, 2013 yılının tüm ayları açısından hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilmesi hatalıdır.
3-Davacı dava dilekçesinde talep ettiği alacaklar açısından 3 defa ıslah talebinde bulunarak her bir ıslah dilekçesinde farklı bir alacağını ıslah etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 176/2. maddesine göre, aynı davada sadece bir kez ıslah yoluna başvurulabilir. Davacı bu hakkını, 26/02/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı talepleri açısından kullanmıştır. Bu nedenle, davacı tarafından yapılan ilk ıslaha değer verilip sonraki ıslah taleplerinin dikkate alınmaması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
4-3 numaralı bentteki bozma gerekçesi doğrultusunda, fazla mesai, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarında, sadece dava dilekçesi ile istenen miktarların hüküm altına alınması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.12.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davacı dilekçesinde, davanın türü belirsiz alacak davası olarak açıklanmış ve ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ücret farkı ile asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece deliller toplanmış ve bilirkişi hesap raporu aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından verilen 12.11.2014 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itirazlarda bulunulmuş, özellikle asgari geçim indirimi yönünden raporda hesaplama yapılmamasının hatalı olduğunu açıklanmış ve bu konudaki hakkın saklı tutulduğu bildirilerek, davanın daha fazla uzamaması için diğer bazı alacak kalemleri bakımından talep arttırımına gidilmiştir. Bilirkişiden yeniden hesap raporu alınmasının ardından 10.03.2015 tarihli dilekçe ile asgari geçim indirimi alacakları bakımından dava konusu miktarları arttırdığını belirtmiş ve arttırılan miktar bakımından ıslah harcı yatırmıştır.
Davaya konu tazminatlar ve alacaklar bakımından ayrı ayrı dava açılabileceği halde, aynı dava dilekçesinde talep söz konusu olup bu durum, HMK’nın 110. maddesi kapsamında “davaların yığılması” olarak adlandırılmaktadır. Davaların yığılması ilkesine göre esasen birden fazla dava ve talep bulunduğundan hakkın kötüye kullanımına yol açılmadığı sürece, farklı alacak kalemleri için birden fazla talep artışı veya ıslah yapılması mümkündür. Asgari geçim indirimi bakımından tek bir talep artışı yapılmış olup, buna dair harcı da aynı gün yatırılmıştır.
Mahkemece farklı alacak kalemlerini ilgilendiren her iki talep artışına değer verilerek hüküm kurulmasının yerinde olduğu düşüncesiyle Dairemiz çoğunluğu tarafından verilen bozma kararının (3) nolu bendine katılamıyorum. 13.12.2018