Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/2581 E. 2015/8562 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2581
KARAR NO : 2015/8562
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

MAHKEMESİ : BURSA 2. İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, uğranılan banka zararının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın … ve … yönünden esastan reddine, … yönünden ise kesin hüküm nedeni ile usulden reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ile davalılardan … tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalılardan …’in banka çalışanı olduğunu, bankaya ait 1.370.010,00 TL.’nin büyük bölümünün diğer davalılar .. ve … hesabına aktarıldığını, bir bölümünü ise kendi hesabına aktardığını, olayın meydana çıkması üzerine paranın az bir bölümünün ödendiğini, bu şekilde bankayı zarara uğrattıklarını, Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada …’in mahkum olduğunu ileri sürerek işlemiş faiz de dahil 1.528.051,53 TL. banka zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılardan … ve … vekili; müvekkili …’ın iddia bayii sahibi, diğer müvekkili …’ın da … oğlu ve bayiiyi bizzat işleten kişi olduklarını, müvekkillerinin tek fiilinin davacı banka çalışanı olan ve bankayı zarara uğrattığını itiraf eden, bu nedenle de halen tutuklu bulunan …’e iddia oynatmaktan ibaret olduğunu, müvekkillerinin diğer davalının eylemleri ile bir ilgi ve irtibatlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, 23.12.2009 tarihinde davalılardan … ve … hakkında bankacılık kanunundan kaynaklanan zimmet suçu oluşmadığı gerekçesiyle bu davalılar hakkında davanın reddine, diğer davalı …’in banka aleyhine zimmet suçunu işlediği, zimmetine para geçirmek sureti ile bankayı zarara uğrattığı anlaşıldığından davanın bu davalı yönünden kabulüne karar vermiş, bu kararın davacı ve davalı … vekillerince temyize dilmesi üzerine Dairemizce 11.03.2013 tarihli bozma ilamı ile “
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalı …’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ceza dosyasında yapılan yargılama sonunda banka zararı 1.287.343,62TL’nin davacı bankaya ödenmesine şeklinde karar verilmiştir. Ceza dosyası ve ceza dosyasındaki banka zararının hüküm altına alınması kararı karşısında ceza dosyasının sonucu beklenmeden karar verilmesi hatalıdır.” denilerek karar bozulmuştur.
Bozma kararı üzerine, Mahkemece bozma ilamına uyulup, davacı bankanın tüm zararının 1.289.089,09 TL ana para ve 238.962,44 TL işlemiş reeskont faizi olmak üzere talep ettiği toplam 1.528.051,53 TL miktarda olmadığı, davacı bankanın zararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ile Yargıtay 7. Ceza Dairesi kararları ile netlik kazanan 1.287.343,62 TL olduğu, bunun da mahkemenin bozma öncesi kararı ile icra yoluyla faizleri ile birlikte tahsil edilmiş olduğu gerekçesi ile davalılardan … ve … yönünden davanın esastan reddine, diğer davalı … yönünden ise kesin hüküm nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalılardan … vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekili ve davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda, davalılardan …’in davacı banka aleyhine zimmet suçunu işlediği ve zimmetine geçirdiği 1.287.343,62 TL’yi davacı bankaya ödenmesi hakkındaki ceza davası, Yargıtay incelenmesinden geçerek kesinleşmiştir. Bu nedenle temyize konu dava da 1.287.343,66 TL ana para yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmaması hatalıdır.
Öte yandan, davacı banka tarafından dava dilekçesi ile zararın gerçekleştiği tarihten itibaren reeskont faizi talep edilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, taraflar arasında iş ilişkisi geçerli olup, uygulanması gereken faiz yasal faiz olmalıdır.
Dava, zimmete dayalı haksız fiil sebebiyle zararın tahsiline yönelik olup, dava konusu olayda haksız mal edinme tarihinden itibaren faiz talebi yerindedir. Ceza mahkemesi kararında faize dair hüküm kurulmamış olsa da, sözü edilen ilamın infazı sırasında karar tarihinden itibaren faiz yürütülecek olup, zararın oluştuğu tarih ile ceza mahkemesi karar tarihine kadar bankanın faiz alacağı hakkında temyize konu bu dava sebebiyle karar verilmelidir.
Davalılardan …’in farklı tarihlerde toplam 1.287.343,62 TL’yi zimmetine geçirdiği kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olup, her bir haksız olarak mal edinme tarihi ile ceza mahkemesi kararı tarihi arasındaki süreler ile miktarlar belirlenerek ayrı ayrı faize karar verilmesi gerekir.
Her ne kadar mahkemece talep edilen miktarın bozma öncesi mahkeme kararının icra takibine konu edilmesi ve icra yoluyla faizleri ile birlikte tahsil edilmiş olması nedeni ile davalılardan … hakkında davanın reddine karar verilmişse de, söz konusu icra dosyasında icra dairesi tarafından davacıya 2.854.876,66 TL bedelli borç ödemeden aciz vesikası verilmiştir. Bu belgenin verilmesi ile alacaklının alacağı son bulmaz, aksine bu alacak borçluya karşı mevcut olmakta devam eder. Aciz belgesi alacaklı için önemli bir ispat aracıdır. Bu sebeplerle mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
2- Davalılar … ve … yönünden lehine hesaplanan ve hüküm altına alınan vekalet ücreti de hatalıdır.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.03.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.