YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25455
KARAR NO : 2018/21789
KARAR TARİHİ : 28.11.2018
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan … vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının … sosyal tesislerinde diğer davalının sigortalı işçisi site kazan dairesi görevlisi olarak 01.12.2009 tarihinde işe başladığını, 30.11.2012 tarihine kadar taşeron firmaların her yıl değişmesine rağmen sürekli … bünyesinde çalıştığını, iş akdinin hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, bunun üzerine açtığı işe iade davasında işe iadesine karar verdiğini, kararın onandığını, müvekkilinin işe iade için süresinde işe başlama başvurusunda bulunduğunu, ihtarnamenin tebliğ edilmesine rağmen müvekkilinin yasal süresinde işe başlatılmadığını ileri sürerek, kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatları ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, boşta geçen süre ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı …ve Tic. San. A.Ş. vekili, davalı müvekkili kurumun davada taraf sıfatının bulunmadığını, davacının müvekkili kurumun elemanı olmayıp, müvekkili kurumun değişik işlerini sözleşme ile üstlenmiş olan şirketlerin elemanı olduğunu, değişik müteahhit firmalarda çalıştığını, davacı ile müvekkili kurum arasında işçi-işveren bağının olmadığını, davacının işten çıkarılması ve hak etmiş bulunduğu haklarının ödenmemesinden müvekkili kurumun hukuki bir sorumluluğunun olmadığını, davacının işine son verenin diğer davalı müteahhit şirket olduğunu, davacının tüm taleplerinden davacıyı istihdam eden müteahhit firmanın sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …Tem. Hizm. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti, cevap dilekçesi sunmamıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kesinleşen işe iade davası sonrasında davacı süresinde işe başlamak için işverene başvurmasına rağmen davacının süresinde işe başlatılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı …ve Tic. San. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı …ve Tic. San. A.Ş.’nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Yıllık ücretli izin belgeleri ödeme belgesi niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, dosyanın ekinde bulunan kesinleşmiş işe iade dava dosyası içinde davacı işçinin 2011/Temmuz ve 2012/Ağustos aylarında 14’er gün ücretli izin kullandığını gösterir imzalı izin kağıtlarının bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece, anılan yıllık izin belgelerindeki izin sürelerinin hesaplama sırasında mahsup edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3- 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi gereğince, hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ve delillerin, delillerin değerlendirilmesi ile bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki nedenlerin, hüküm fıkrasında ise taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Mahkemece, davada birden fazla davalı olmasına rağmen hüküm altına alınan işçilik alacakları ile vekalet ücretinden davalıların ne şekilde sorumlu olduğunun açıkça belirtilmeyerek “davalıdan”, “davalıya” denilerek infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm kurulması yukarıda anılan usul kuralına aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.