Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/25440 E. 2018/21752 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25440
KARAR NO : 2018/21752
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirket nezdinde Pazarlama Satış Temsilcisi olarak Ağustos 2007-21.01.2014 tarihleri arasında çalıştığını, davacının dava dışı davalı şirket ile eski çalışanı … arasında olan işçi alacaklarından kaynaklı davanın 27.12.2013 tarihli oturumunda tanıklık yaptığını, bundan sonra davalı şirketin kendisine karşı tavır aldığını, kendisi ile birlikte tanklık yapan …’nın da aynı durumla karşı karşıya kaldığını, şirket sahibi ve yetkilisi …’in şirket içinde ve herkesin yanında her iki çalışanı kastederek “karakoyun bunlar, yalancılar” diyerek hakaret ettiğini, davacı … diğer çalışanın işlerini kaybetmemek için bu duruma sabrettiklerini, davalı şirketin davacıyı önceden 2 kişi çalışmalarına rağmen tek başına çalışmaya mecbur ettiğini, davacıyla birlikte çalışan şoförü işten çıkardıklarını, davacı üzerinde her türlü baskıyı kurduğunu, en son çare olarak sözleşme ile birlikte ibraname ve çeşitli evraklar koyarak imzalamalarını talep ettiklerini, bunu reddedince de işten attıklarını, davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini, davalı şirketin çalışanlarından adeta şirket prensibiymişçesine muhtemel zararlara karşılık olarak senet aldığını, davacıdan da senet aldıklarını, davacının şirkette en son aylık 2.100,00 TL net maaşla çalıştığını, asgari ücret kısmının banka, kalanının ise elden ödendiğini, ayrıca işyerinde bir öğün yemek verildiğini, işe gidiş gelişlerde servisin sağlandığını, davacının haftanın 6 günü 07.00-20.30/21.00 arası çalıştığını, her Çarşamba günü 22.00-23.00’a kadar çalıştığını, fazla mesai ücretlerini alamadığını, tüm resmi tatillerde çalıştığını, bayram tatillerinde ise ilk iki gün çalışılmamakla birlikte 3. Gün çalışıldığını, bunların da karşılığını alamadığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe giriş tarihinin 02.01.2009 olduğunu, kendisinin iş akdine aykırı olarak işi bırakıp gittiğini, 21.01.2014 tarihli işyerini terk tutanağından anlaşılacağı üzere davacı neden bildirmeden işyeri yetkililerine bilgi ve haber vermeden ayrıca şirkete ait olup kendisine sözleşme ve ödeme taahhüdü ile teslim edilen cep telefonunu da karşılığını ödemeden alarak işyerini 21.01.2014 tarihinde terk ettiğini, 22.01.2014 tarihinde de işe gelmediğini, bunun üzerine kendisine işe davet ihtarnamesi gönderilmesine rağmen 23.01.2014 – 24.01.2014- 25.01.2014 – 26.01.2014 – 27.01.2014 – 28.01.2014 tarihlerinde de işe gelmediğini, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının görev ve sorumluluklarını gerektiği gibi yerine getirmediğini, kendisinden müşteri borçlarını bildirmesi ve kendi takip ettiği müşterileri ile mutabakat yapmasının istendiğini ancak bunu yapmadığını, 14.06.2012 tarihli tutanak ve eksik faturalara ilişkin tutanak incelendiğinde davacının görev ve sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmediğinin anlaşılacağını, satış temsilcisi olduğundan mesai saatlerini kendisinin belirlediğini, kendisine tahsis edilen araçla müşterileri dolaştığını, şirket içinde akşam hesap teslimi dışında mesaisinin olmadığını, fazla çalışması olmadığından fazla mesai alacağının da bulunmadığını, sözleşme imzalanırken diğer aynı sektördeki firmalar gibi resmi ve milli bayramlarda çalışılacağına dair imza attıklarını ve ücrete bunların da dahil olduğunu, baştan bunu kabul ettiğini, bu nedenle bu talebin de reddinin gerektiğini, işi kendisinin terk etmesi sebebiyle ihbar tazminatı talep edemeyeceğini, kıdem tazminatının da aynı sebeplerle talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı nedeniyle uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı aylık net 2100 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise davacının brüt 1100 TL ücret aldığını savunmuştur. Yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporunda iddia ve savunma doğrultusunda ücretin miktarı konusunda seçenekli hesap yapılmış, mahkemece davalı savunmasına itibar edilerek davacının aylık brüt 1100 TL ücret aldığı kabul edilmiştir. Temyiz incelemesi dairemizce yapılan, davacı ile aynı işi yapan ve davacının da tanık olarak dinlendiği 2015/1106 Esas sayılı dosyada satış görevlisi olan dosya davacısının aylık çıplak brüt 1000 TL, prim dahil aylık net 1492 TL ücret aldığı kabul edilmiştir. Emsal dosya davacısı ile aynı işi yapan davacının aylık ücret miktarı bu miktar kabul edilerek hesaplamaların bu miktara göre yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3- Davalı işyerinde satış temsilcisi olarak görev yapan davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacının satış temsilcisi olup satışlardan prim aldığı anlaşılmakla, hesaplamada yukarıda açıklandığı üzere sadece zamlı kısım (%50) hesaplanarak sonuca gidilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.