Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/25263 E. 2018/21744 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25263
KARAR NO : 2018/21744
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 2002 yılının Şubat ayından 2011 yılının Ocak ayına kadar çalıştığını, 2005 yılına kadar sigortasız çalıştığını, bilet kesme işi ve servis şoförlüğü yaptığını, 2.000,00 TL ücret aldığını, haftanın 7 günü 06:00-21:30,22:00 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesai ve haftalık izin haklarını almadığını, resmi tatil ve dini bayramlarda çalıştığını, bu çalışmalarının karşılığını da almadığını, yıllık izin hakkından yararlandırılmadığını, 2009 yılında içeriğini bilmediği bir belge imzaladığını, haksız olarak işten çıkarıldığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 02.06.2007-05.12.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, talep edilen ücretlerin zamanaşımına uğradığını, şirketteki çalışma sürelerine ilişkin kıdem tazminatı talebinde bulunabileceğini, ayrıca davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, kıdem ve ihbar tazminatı isteyemeyeceğini, 13-18 saat arasında ve dini bayramlarda çalışma yapıldığı iddiasının hayal mahsulü olduğunu, fazla mesai yapmadığını, asgari ücretle çalıştığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Mahkemece yargılama sırasında hesap raporu alınmış, alınan bilirkişi raporu 02/06/2015 tarihli celsede davalı vekiline elden tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora karşı beyanda bulunmak için süre talep etmiş ise de mahkemece dosyanın geldiği aşama nazara alınarak davalı vekilinin beyanda bulunmak için süre talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin, davalı vekilinin süre talebinin reddine ilişkin kararı, taraflara rapora karşı iki haftalık süre içinde itiraz hakkı tanıyan HMK’nın 281. maddesinin 1. fıkrasına aykırı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması niteliğinde olup kararın sırf bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.