Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/25005 E. 2015/27352 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25005
KARAR NO : 2015/27352
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebi ile usulden reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 1999 ile 2010 yılları arasında davalı … Belediyesi’ne ait bir çocuk yuvasında okul öncesi öğretmen olarak çalıştığını, bu çalışmasının davalı Belediye tarafından, belediye iştiraki olan davalı … ile ….’lerde gösterildiğini, bu durumun tamamen kaydi olduğunu, zira tüm çalışma döneminde aynı yerde görevini sürdürdüğünü, bu dönemlerde kendisi ve bir kısım çalışanlardan ihbar ve kıdem tazminatları hakkında bir takım muvafakatler alındığını, en son olarak 2009 yılında Kartal Belediyesi’ ne geçişleri yapılmadığı takdirde iş akitlerine son verileceği tehdidiyle karşılaşınca belediyeye geçişinin yapıldığını ve 2010 yılında hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin iş akdine son verildiğini, belediye ve iştirak şirketleri arasına organik bağ olduğunu, dolayısıyla tüm davalıların ihbar ve kıdem tazminatından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatlarının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalı Kartal Belediyesi cevabında, davacının 5393 Sayılı Belediye Kanununun 49/3. Maddesi gereği “bir mali yıl ile sınırlı tam zamanlı sözleşmeli personel” olarak istihdam edildiğini, ilgili mevzuat uyarınca sözleşme sürelerinin mali yıl ile sınırlı olduğunu ve hizmetine gerek kalmadığı için de sözleşmenin yenilenmemesinin mevzuata uygun olduğunu, davacının sözleşmeli personel olduğu için İş Kanununa tabi işçi statüsünde değil, Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda çalışan bir personel olduğunu ve dolayısıyla idarenin de davacı hakkında iş kanunu hükümlerini uygulama zorunluluğu olmadığını savunarak davanın belediye yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili, cevap dilekçesinde, davacının 01.11.1999 tarihinde …. de çalışmaya başladığını, çalışmasının 29.02.2008 tarihine kadar devam ettiğini, 29.02.2008 tarihinde …. ile … ve davacı arasında akdedilen protokol çerçevesinde de davacının ….deki çalışmasının sona erdiğini ve …. de çalışmaya başladığını, davacının bu protokol ve ibraname ile işverenini ibra ettiğini, protokoldeki hüküm gereği kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının …. tarafından üstlenildiğini, devir tarihinden itibaren 4 yıl geçmiş olduğundan İş Kanunu 6. Maddesi gereği Kartansaş’ın kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarından sorumluluğunun kalmadığını ve Kartansaş açısından davanın husumetten reddini talep etmiştir.
Diğer davalı …. açısından ise, davacının çalışmasının 29.02.2008 tarihinde bu tarihli protokol ile başladığını, 31.12.2008 tarihinde son bulduğunu, davacının ….. de çalışması devam ederken kendi isteği ile ayrılarak Kartal Belediyesi’ne sözleşmeli personel olarak çalışmaya başladığını, kendi isteği ile ayrılması nedeniyle …. den kıdem ve ihbar tazminatı talep etmeye hakkı bulunmadığını, ayrıca …. de toplamda 10 ay süren çalışmasının 31.12.2008 tarihinde son bulmuş olduğunu ve bu tarihten itibaren 4 yıla yakın süre geçmiş olduğundan 4857 Sayılı Kanunun 6. Maddesi hüküm karşısında davacının …. den kıdem, ihbar tazminatı talep hakkının düştüğünü savunarak …. açısından da husumet yönünden ve esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 02.01.2009 tarihine kadar olan tüm çalışma davalı Belediye’ye ait kreşte geçtiği ve davacının talebinin bütün olarak görevli yargı yerince değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek davanın 6100 s. HMK 114/b ve 15/II md.leri gereğince yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesi ile usulden reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Çalışanın statü hukukuna girmesi için ilgili mevzuat uyarınca yasal prosedürün işletilmesi gerekir. Buna göre davacının Belediye Başkanlığı emrinde 5393 sayılı yasanın 49/3 maddesindeki statüye girdiği tarihler saptanarak, sadece statü hukukunda çalışılan dönem için yazılı şekilde karar verilmesi, statü hukukunda olunmayan dönemler için ise talebin İş Mahkemesince esastan değerlendirilmesi gerekirken, tüm çalışma dönemi için usulden red kararı verilmesi hatalıdır.
Mahkemece davacının iş hukukuna tabi olduğu dönemler saptanıp davacı tarafa talebi açıklattırılarak esasa girilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.