Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/24830 E. 2015/27242 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/24830
KARAR NO : 2015/27242
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği iddiasıyla kıdem ve ihbar tazminatları alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ….. avukatı, …’nden devraldıkları şirketi ekonomik nedenlerle devraldıktan 6 ay sonra 31.07.2009 tarihinde …..’ne devrettiklerini, bu tarihten sonra işçilerin …’nde çalışmaya devam ettiklerini, işyeri devrinin davacıya haklı fesih hakkı vermediğini, işyeri devri nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma öncesi verilen karar ile, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak isteğin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bu hükmün temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesinde “ işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkisi taraflar arasında çekişmeli olup dosya içeriğine göre işyerinin hukuki bir işlemle devredildiği ve davacının dava dışı son devralan işveren nezdinde çalışmasını sürdürdüğü, devirle birlikte iş akdinin sona ermediği ve bu nedenle feshe bağlı hakların talep imkanı bulunmadığı gözetilmeden hatalı değerlendirme ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir” denilmek suretiyle Dairemizce bozulması üzerine yerel Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Mahkemece verilen kıdem tazminatının tahsiline dair ilk karar davalılardan davalı … tarafından temyiz edilmemiştir. Kararı temyiz etmeyen bu davalı yönünden kıdem tazminatının tahsili davacı lehine usulü kazanılmış hak teşkil eder. Davacının işbu usulü kazanılmış hakkının dikkate alınmaması ve adın geçen davalı yönünden ilk karardaki sorumlu olduğu miktar yönünden kıdem tazminatının tahsiline karar verilmemesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.