Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/24590 E. 2018/22586 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/24590
KARAR NO : 2018/22586
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı şirkete ait iç giyim mağazasında satış elemanı olarak 08.05.2007-04.04.2013 tarihleri arası çalıştığını, son olarak kasiyer olduğunu, çalışma saatlerinin 09.00-21.30 zaman zaman da 22.00 saatleri arası olduğunu, hafta sonları da çalıştığını, dini-mili bayramlarda çalıştığını, en son net 1.250 TL ücret aldığını, 200 TL yemek parası ödendiğini, ancak sigorta kayıtlarında asgari ücret gösterildiğini, müvekkilinin 03.04.2013 tarihinde görevini yaparken mağaza müdürü Hasan Muslu’nun kendi görevine girmeyen bir konu hakkında yardım isteğinde bulunduğunu, müvekkilinin de o esnada asli işleri olması nedeniyle yapamayacağını bildirmesi üzerine bu kişinin yüksek sesle terbiyesiz, ukala diye davacıya bağırdığını, müvekkilinin karşılık vermediğini, bu olay üzerine beyanı dahi alınmadan işi bırakmasının istendiğini, daha sonra son maaşını alabilmesi için bir takım evraklar imzalatılarak iradesinin sakatlandığını, bu evrakların müvekkilinin iş akdini kendi isteği ile feshettiğine ilişkin olduğunu, İş Kanunu’na göre işyerinde işçiye hakaret edilmesi hali işçiye haklı fesih imkanı tanıdığından iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerektiğini, haftanın 6 günü günde 12,5-13 saat çalışmasının davacı açısından haklı fesih nedeni olduğunu iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının 08.05,2007 tarihinde çalışmaya başladığını, ancak sürekli çalışmadığını, 12.04.2011 tarihinde babasının çalışmasını istemediği şeklinde mazeretler göstererek kendi isteği ile işten ayrıldığını, ancak bir süre sonra 23.05.2011 tarihinde tekrar işe alındığını, 2013 yılı Nisan ayında yine benzer mazeretler ileri sürerek işi bırakmak istediğini söylediğini ve 04.04.2013 tarihinde tekrar çıktığını, her iki çıkışında müvekkilinin baskısı ya da zorlamasının olmadığını, kendi isteği ile işten çıktığına dair ibraname imzaladığını, işyerinin 21.30’a kadar açık olsa da davacının hiçbir zaman bildirdiği saatler arasında çalışmadığını, işyerinde çalışmanın 09.00-17.00, 12.00-21.30 saatleri arasında yapıldığını, davacının ücretinin bordroda görünen ücret olduğunu, bordroların imzalı olduğunu, davacının hakarete uğradığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının beyanlarında çelişkiler bulunduğunu, fazla mesai ücreti alacağının bulunmadığını, davacının bütün yıllık izinlerini kullandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde, 03.04.2013 tarihinde görevini yaparken mağaza müdürü …’nun kendi görevine girmeyen bir konu hakkında yardım isteğinde bulunduğunu, müvekkilinin de o esnada asli işleri olması nedeniyle yapamayacağını bildirmesi üzerine bu kişinin yüksek sesle terbiyesiz, ukala diye davacıya bağırdığını, müvekkilinin karşılık vermediğini, bu olay üzerine beyanı dahi alınmadan işi bırakmasının istendiğini, İş Kanunu’na göre işyerinde işçiye hakaret edilmesi hali işçiye haklı fesih imkanı tanıdığından iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerektiğini iddia etmiştir. Davalı işveren ise, davacının işi bırakmak istediğini söyleyerek 04.04.2013 tarihinde işten çıktığını, işten çıkışında davacıya baskı yapılmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının davalı işyerinden memnun olmadığı çalışma koşulları nedeniyle ayrıldığı, yani işyerini terk ederek eylemli fesih gerçekleştirdiği, yazılı bir istifa dilekçesinin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Terk tarihi itibariyle davacının hak edildiği halde ödenmemiş fazla mesai ücretlerinin bulunduğu tespit edildiğinden, işyerini terk etmenin ödenmemiş işçilik alacaklarına dayalı olduğu ve davacı işçinin gerçekleştirdiği feshin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından, talep edilen kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.