Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/24153 E. 2015/35709 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/24153
KARAR NO : 2015/35709
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2015
NUMARASI : 2014/874-2015/234

Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı işverenlikte 10 yılı aşkın bir süredir muhasebe bölümünde çalıştığını, davalı işverenlikte yakın bir zaman öncesinde yönetim değişikliğinin gerçekleştiğini, davacının da aralarında yer aldığı çalışanlara karşı sürekli bir baskı ve yıldırma politikası izlendiğini, davacının davalı siteye servis hizmeti sağlayan Y.Tur isimli firmanın hesaplarını takip ettiğini, Y. Tur isimli firma hesapları ile kendi hesapları arasında para hareketlerinin olduğunu, bu konuyla ilgili davacının savunmasının istendiğini, davacının 21/10/2014 tarihinde savunmasını verdiğini ve iş akdinin 22/10/2014 tarihinde haksız ve geçersiz bir sebeple feshedildiğini beyanla; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili; davacının site yönetimi ile birlikte Yönetim Kurulu Başkanı B.. S..’yu da davalı gösterdiğini, bunun kabulünün mümkün olmadığını ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili sitede muhasebe elemanı olarak çalıştığını, davacının genel müdürün talimatları doğrultusunda ve kurumsal destek kararı çerçevesinde servis firmasına yardımcı olduğu ifade etmiş ise de, iddia ettiği hususların çok ötesine varan davranışlar sergilediğini, doğruluk ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkilinin bilgisi dahilinde olduğunu ileri sürdüğü işlere ilişkin olarak alınmış bir organ kararının olmadığını, davacının kendisine bu talimatı verdiğini ileri sürdüğü ve tanıkları olarak gösterdiği genel müdürü ve muhasebe müdürü hakkında da bir kısım isnatlar ile vaki cezai ve hukuki müracaatların mevcut olduğunu beyanla; müvekkili B.. S.. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddini ve işe iade isteminin tüm davalılar yönünden reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının muhasebe elemanı olarak çalışmakta iken aynı zamanda sitenin servis hizmetini yürüten dava dışı firmanın muhasebe kayıtlarını tuttuğu, bu firmayla ilgili işleri takip ettiği, hatta bu nedenle firma ile davacı hesabı arasında para alışverişlerinin olduğu, aynı zamanda davacının kendisine ait kredi kartından dava dışı firmanın işlerini yaptırarak ödeme yaptığının tespit edilmesi nedeniyle davacı hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunulduğu, muhasebeci olarak çalışan davacıya işverenin güveninin sarsılmış olması nedeniyle işveren K.. Y.. tarafından yapılmış feshin geçerli nedene dayandığı diğer taraftan site yönetimi başkanı hakkında açılan davada site yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan davalı B.. S..’ya işveren olmadığından işe iade davasında husumet yöneltilemeyeceği, bu nedenle bu davalı yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacının davalı K. Sitesi Yöneticiliği’nde muhasebe elemanı olarak çalışmaktayken 20.10.2014 günü davacının siteye servis hizmeti sağlayan firmaya ait bir kısım hesapları tuttuğu, bu tablolarda servis firmasından davacının ve önceki muhasebe müdürü Murat Koncaoğlu hesaplarına para girişlerinin olduğunun tespit edildiği, iş çıkışlarında da bu firmaya uğradığı konularında savunması istenmiştir.
Davacı 21.10.2014 tarihli savunmasında amirlerinin talimatıyla o firmanın hesaplarını takip etmek şeklinde çalışmalarının olduğunu, ancak bundan maddi bir çıkarının bulunmadığını; firmanın sahibi ve oğlunun ölmesi üzerine yönetimin bilgisi dahilinde yeni firma sahibi A.. Y..’ın kredi kartı limiti düşük olduğundan kendi kredi kartını kiralık araçların bakımı için tamamen iyiniyet ve insanlık namına borç olarak kullandırdığını, tarafına yapılan ödemelerin de bundan kaynaklandığını beyan etmiştir.
Davacının savunmasını vermesi üzerine 22.10.2014 tarihinde savunma istemine konu davranışlarına atıf yapılmak suretiyle iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca feshedilmiştir.
Davacı bunun üzerine işvereni olan K.Sitesi Yöneticiliğine ve B.. S..’ya feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davası açmıştır. Davacının işvereni K. Sitesi Yöneticiliği olması ve feshin de adı geçen işverence yapılması karşısında B.. S..’ya husumet yöneltilemeyeceği açık olup mahkemece bu davalı yönünden husumet nedeniyle ret kararı verilmesi doğrudur. Ancak mahkemece diğer davalı açısından da feshin geçerli olduğuna karar verilmişse de;
Öncelikle karar gerekçesinde belirtildiği şekilde davacı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına yapılmış bir şikayet bulunmayıp, davalı K. Sitesi Yöneticiliği’nce önceki genel müdür, muhasebe müdürü ve satın alma sorumlusu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu nedenle mahkeme karar gerekçesinde geçen ifade hatalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir.
Davacı feshe yönelik davranışları konusundaki savunmasında siteye servis hizmeti veren firmanın muhasebe kayıtlarını amirlerinin talimatıyla yaptığını, bundan maddi bir çıkarının bulunmadığını; firmanın sahibi ve oğlunun ölmesi üzerine yönetimin bilgisi dahilinde yeni firma sahibi A.. Y..’ın kredi kartı limiti düşük olduğundan kendi kredi kartını kiralık araçların bakımı için tamamen iyiniyet ve insanlık namına borç olarak kullandırdığını, tarafına yapılan ödemelerin de bundan kaynaklandığını beyan etmiştir. Davacı tanığı önceki genel müdür de davacıya muhasebe kayıtlarının tutulması konusunda talimat verdiğini beyan etmiştir. Davalının kendi tanığı siteye servis hizmeti veren firma sahibi A.. Y.. da davacının savunmasını doğrulamıştır. Adı geçen davalı tanığı beyanında eşinin vefatından sonra K.Site Yönetimi Genel Müdürü H. Bey ve bu sitede çalışan muhasebe elemanı davacının kendisine işlerle ilgili konularda yardımcı olduklarını, tüm muhasebe kayıtlarını onların tuttuğunu, bunun için H. Bey veya davacıya herhangi bir ücret ödemediğini, bunu sadece Allah rızası için yaptıklarını, davacının ve H. Bey in bu yardımları karşılığı ücret ödemediğini beyan etmiştir. Davalının kendi tanığının beyanı da dikkate alındığında davacının amirinin talimatıyla iş yaptığı bunda bir maddi kazancın bulunmadığı, servis hizmeti satın alınan firmanın sahibinin (davalı tanığı A.. Y..’ın eşi) vefatı üzerine yardımcı olunması amacıyla davrandığı, davacıya bu şekilde davranmaması gerektiği konusunda önceden talimat veya uyarı verilmediği, feshin geçerli nedene dayanmadığı bu gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeyle ret kararı verilmesi bozma nedenidir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı B.. S.. hakkında açılan davanın husumet yokluğundan REDDİNE,
3. Diğer davalı K. Sitesi Yöneticiliği hakkında açılan davanın kabulüyle;
Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
4. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
5. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalı K. Sitesi Yöneticiliği’nden tahsilinin GEREKTİĞİNE,
6. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
7. Davacının yaptığı 551.20 TL yargılama giderinin davalı K. Sitesi Yöneticiliği’nden tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.500 TL ücreti vekaletin davalı K. Sitesi Yöneticiliği’nden alınarak davacıya verilmesine,
9- Hakkında husumet nedeniyle ret kararı verilen B.. S.. lehine 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
10. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 16/12/2015 günü karar verildi.