Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/24 E. 2015/8250 K. 26.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/24
KARAR NO : 2015/8250
KARAR TARİHİ : 26.02.2015

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin davalı işveren tarafından hiçbir haklı sebep gösterilmeksizin feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının dikkatsiz ve lakayt davranışları nedeni ile yapmış olduğu hataların düzeltilmesinin diğer çalışanların ayrıca emek harcamalarına neden olduğunu, müvekkili şirketin ticari ilişki içerisinde olduğu firmalar nezdinde ticari itibar ve prestijinin zedelendiğini, fesih hakkının keyfi veya kötü niyetli olarak kullanılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının 4857 sayılı İş Kanununun 19. Maddesinde belirtilen geçerli feshe ilişkin usul hükümlerini (feshin yazılı yapılması ve fesihten önce davacının yazılı savunmasının alınması) yerine getirmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdi ; müşterilere zamanında geri dönüş yapmadığı, aylık faturaların hesaplanmasında dikkatsizlik gösterdiği, basılı fiyat föylerinin ve insertlerin dağıtımının şirket bünyesinde süreki olarak çalışan kargo şirketi ile yapılmadığı ve bu hususta maliyet analizlerinin de yapılmadığı, yurtdışına yapılacak seyahat programını için kararlaştırılan tarihlerin yurtdışı ile sorgulamasının yapılmaması ve gidilen yerde tatil olması nedeni ile programın iptali ile …’ye ceza ödenmesi, yetkili bayiler için düzenlenmiş olan sertifikaların basımı aşamasında matbaanın yaptığı imla hatasını fark etmeyerek, bu sertifikalara yine bir maliyet daha ekleyip el yazısı ile bayi isimlerini yazdırdığı ve ayrıca bu hatayı Genel Müdür tarafından sertifikaların imzalanması aşamasına gelene kadar düzeltmediği, üstlendiği işlerle ilgili yeterli takibi yapmadığı ve çözüm odaklı yaklaşmada sorun olduğu, bu sebeplerle işin görülmesini önemli ölçüde etkilemek suretiyle iş yerinde olumsuzluklara yol açtığı, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemez olduğu gerekçesi ile 4857 sayılı İş Kanunu 18.madde uyarınca feshedildiği belirtilmiştir.
Dosya içeriğinden fesih öncesi, fesih nedenleri konusunda davacı işçinin savunması alınmak istenmiş ancak savunma vermekten imtina ettiği tutanak altına alınmış ve tutanak tanıkları da bu hususu mahkemedeki beyanlarında doğrulamıştır. Yine fesih bildiriminin yazılı olarak yapıldığı tespit edilmiştir.
Fesih bildirimi, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının eylemlerinin iş yerinde olumsuzluklara yol açtığı, iş akışını sekteye uğrattığı ve iş ilişkisinin devamının işverenden beklenemeyeceği ve feshin geçerli nedene dayandığı anlaşılmakla mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 727.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,- TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak, 26.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.