Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/23955 E. 2018/21067 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23955
KARAR NO : 2018/21067
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatları vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı nezdinde satış temsilcisi olarak çalıştığını, muvafakati alınmaksızın davacının ücreti düşürüldüğünü, hak ettiği tüm işçilik alacakları zamanında ve tam olarak ödenmediğini, davalı nezdinde çalışan işçiler T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na usulsüzlükler ile ilgili olarak şikayette bulunduklarını, davalı tarafça haksız olarak işten çıkartıldığını ve hakları ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddialarını kabul etmediklerini, zamanaşımı, usul ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin feshinin tazminat gerektirmeyecek şekilde olduğunu ve işçililik alacaklarını ödediğini ıspat yükü davalı-işveren tarafta olup dosya kapsamında savunmayı destekler mahiyette delil dosyaya ibraz edilmediği, hak etmiş olduğu işçilik alacaklarının zamanında ve tam olarak ödenmediği, iş akdi davalı-işveren tarafça bildirim öneli kullandırılmaksızın feshedildiği, talep edilen kıdem tazminatına fesih sebebi ve şekli itibari ile davacı tarafın hak kazanmış olduğu, talep edilen ihbar tazminatı, ücret ve fazla mesai alacağına ise hak kazanmadığı, diğer işçilik alacaklarına ise hak kazanmış olduğu, ödemeyi ıspat yükü davalı tarafta olup savunmasını ıspata yarar mahiyette delil belge ibraz edilmediğinden mücerret savunmaya itibar edilemeyeceği, bu itibarla (talep konusu bayram ve genel tatil ücreti alacağının 1/3 hakkaniyet indirimi yapılmak sureti ile) sübut bulan davanın kısmen kabulüne karar karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı SGK’dan aldığı sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı dolması sebebiyle 10.12.2012 tarihinde 1475 Sayılı İş Kanun’un 14.’üncü maddesi gereğince kıdem tazminatı ile sair tüm alacaklarının ödenmesini ihtarname ile talep etmiş ancak ihtarnamenin tebliğinden itibaren … iki gün daha çalışmaya devam etmiştir. Davacı işçi işten çıkarıldığı gün işverene gönderdiği ihtarname ile istifa etmediğini işverence işten çıkarıldığını beyan etmiştir. Davacı vekili yargılama aşamasında verdiği dilekçeler ile davacının fesih iradesinin olmadığını beyan etmiştir. Davalı ise, davacının bu beyanının istifa olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını savunmuştur. Dosyadaki belge ve özellikle davalı tanığı ifadesinden davacının davalı tarafından işten çıkarıldığı anlaşılmakta olup Mahkemece ihbar tazminatının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır.
3- Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Genel olarak pazarlamacılık sureti ile satışlarda çalışanların ücret yanında satış bedelinden belirli oranda prim(komisyon) aldıkları bilinen bir olgudur. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. İşçinin fazla mesai yapması halinde ödenen primin fazla mesai ücretini de karşıladığı gerekçesi isabetli değildir. Ancak bu şekilde çalışan işçi fazla mesai yaptıkça buna bağlı olarak prime de fazladan hak kazanacağından, bir anlamda yüzde usulü çalıştığının kabulü gerekecektir. Bu durumda ise davacının fazla mesai ücretinin sadece % 50 zamlı kısmının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. Bu nedenle prim ödemelerinin fazla mesai ücretini karşıladığı gerekçesi ile fazla mesai ücret alacağının reddi şeklinde verilen hüküm hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.