Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/23569 E. 2018/20675 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23569
KARAR NO : 2018/20675
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 11/04/2006-11/02/2011 tarihleri arasında davalı işverenlikte enjeksiyon usta başı olarak çalıştığını, davalı yan tarafından iş akdine haksız ve mesnetsiz olarak son verildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacı tarafından aynı sebep ve gerekçelerle müvekkil aleyhine… İş Mahkemesinde 2012/292 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını mahkeme tarafından 04/10/2012 tarihinde yetkisizlik kararı verildiğini ve iş bu kararın henüz kesinleşmediğini, bu nedenle aynı taleplerle açılan iş bu davanın yerinde olmadığını, davacının 11/04/2006 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının haksız olarak işten çıkarıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, … kayıtlarına bakıldığında görüleceği üzere 11/02/2011 tarihinde halen çalışmakta olduğunu, davacının 18/05/2011 tarihinden itibaren izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini, esasen davacının gelmeme sebebinin başka bir işyerinde iş bulmasından kaynaklandığını, davacıya 25/05/2011 tarihli ihtarname ile devamsızlığına ilişkin belgelerini sunması, aksi takdirde iş akdinin feshedileceği hususunun bildirildiğini ancak davacının herhangi bir belge ibraz etmediğinden müvekkili şirket tarafından 03/06/2011 tarihinde işten çıkışın verildiğini, davacının yasal haftalık çalışma süresi üzerinden çalışmasının bulunmadığını, ücret bordrolarını ihtirazi kayıtsız imzaladığını, yıllık izinlerini kullandığını veya parasının ödendiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı işverenlikte 11/04/2006-18/05/2011 tarihleri arasında çalıştığı, son ücretinin brüt 796,50 TL olduğu, davacı işçinin davalı işverenlik işçisi olarak çalışmakta iken iş akdinin sona erdiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde tutunduğu haksız fesih iddiasına karşı davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde davacının iş akdinin feshedildiğini iddia ettiği, 2011 şubat ayında halen iş yerinde çalışıyor olduğunu, 18/05/2011 tarihinden itibaren işe gelmediğini, esasında kendisinin başka bir iş bulması nedeniyle işten ayrıldığını savunduğu, devamsızlığının iddia edildiği günlere ilişkin düzenlenen 18/05/2011-03/06/2011 tarihlerine ilişkin tutanaklar dosyada mevcut olup 25/05/2011 tarihli ihtarname ile davacıya devamsızlık yaptığı günlere ilişkin haklı mazeretini sunması , aksi taktirde iş akdinin feshedileceğinin bildirildiği ancak ihtarnamenin tebliğ şerhinin bulunmadığı, davacı vekili tarafından aynı taleple … Anadolu 2 İş Mahkemesinin 2012/292 Esas sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verildiği ancak taraflarca temyiz edilmeyen hükmün 15/10/2012 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasının kesinleşme şerhi ile belirlendiği, davalı vekilinin derdestlik itirazı tüm dosya kapsamı gözetilerek reddedildiği, dinlenen davalı tanıkları da davacının kendisinin işten ayrıldığını beyan ettiği, somut olaydaki maddi ve hukuki bulgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının iş akdini karar yerinde gösterildiği üzere fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davacının sonlandırdığı, haklı nedenle dahi olsa kendisi iş akdini sonlandıran davacının ihbar tazminatı hakkının bulunmadığı ancak bilirkişi tarafından yapılan hesaplama doğrultusunda kıdem tazminatı talep hakkının bulunduğu saptanmış ve karar yerinde gösterildiği, davacı fazla mesai alacağı talebinde bulunmuştur. Tüm dosya kapsamından davacının haftalık yasal çalışma süresini 12 saat aşan çalışmasının bulunduğu saptanmış, buna yönelik bilirkişi hesaplaması hüküm altına alındığı, davacının yalnızca milli bayram günleri çalıştığı anlaşılmakla bilirkişi hesaplaması karar yerinde gösterildiği, Mahkeme’nin 05/05/2015 tarihli celsesinde davalı tarafın yemin önerisine karşılık davacı yıllık izinlerinin tamamını kullandığını beyan etmiş olmakla söz konusu istemin reddedildiği gerekçesi ile karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde davacının iş aktinin 11/02/2011 tarihinde davalı tarafından haksız feshedildiği ileri sürülmüş, davalı ise iş akdinin davacının 18/05/2011 tarihi ve devamında işe gelmemesi üzerine haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
Davacı her ne kadar 11/02/2011 tarihinde iş aktinin feshedildiğini savunsa da 2011 yılı Şubat ve Mart aylarının bordro icmallerinde 30’ar gün üzerinden ücret tahakkuku bulunduğu ve bu bordro icmallerinde davacıya atfen imza da bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilmelidir. Bu bordro icmalleri ve bu bordro icmallerindeki imzalar davacı asıldan bizzat duruşmada sorulmalı, … kayıtlarında davacının ileri sürdüğü fesih tarihinden sonraki prim ödemeleri de irdelenmeli, davacının iddia ettiği fesih tarihinden sonraki tarihler bakımından davacı için yapılan aylık ücret tahakkuklarındaki imzaların davacı asıla ait olduğunun anlaşılması halinde davalının devamsızlık nedeni ile haklı fehettiği kabul edilerek kıdem tazminatı talebi reddedilmelidir.
3-Davalı vekili ıslaha karşı süresinde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Ancak, davacı tarafından ıslah harcının yatırıldığına ilişkin uyap sisteminde ya da fiziki dosyada bir belgeye rastlanmamıştır. Mahkeme tarafından ıslah harcının yatırılıp yatırılmadığı araştırılmalı, davacı tarafından ıslah harcı 2013/684 Esas sayılı hükümden önce yatırılmamış ise ve o tarihte davacı adli müzaharetten de yararlanmıyor ise ıslah yok sayılarak karar verilmelidir. Çünkü, eldeki bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından bozma sonrasında ıslah harcının yatırılmasından hukuki bir sonuç doğmayacaktır.
Islah harcı 2013/684 Esas sayılı hükümden önce yatırılmış ise davalının ıslaha karşı süresinde yaptığı zamanaşımı savunması değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.