Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/23181 E. 2015/27093 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23181
KARAR NO : 2015/27093
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin disiplinsiz çalıştığı ve çalışma saatlerine riayet etmediği sebep gösterilerek feshedildiğini, ancak herhangi bir savunmasının alınmadığını, performansı yükseltmek için bir eğitim ve geliştirme çabasına girilmediğini, feshin usule uygun olmadığı gibi haklı ve geçerli bir nedene de dayanmadığını iddia ederek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı …. vekili, davanın bir ay içerisinde açılmadığından reddi gerektiğini, işçi sayısının kanunun öngördüğü 30’un altında olduğunu, davacının şirket sınırlarını zorlayan davranışları ve bu davranışları yanı sıra belirli bir süre içerisinde bitirilebilecek işleri makul zaman sınırından çok daha uzun sürelerde bitirmesi ve bununla birlikte bu süreler içerisinde aracıyla bulunması beklenen lokasyon dışındaki yerlerde bulunduğunu, diğer davalı ile şirket arasındaki sözleşme uyarınca davacının iş sözleşmesinin feshedildiği işçilik alacaklarının da ödendiğini, bu sebeple davacının işe iade talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …. vekili; davalı Şirketin insan kaynakları şirketi olduğunu ve diğer davalıya personel temin ettiğini, davacının 25.05.2011-21.09.2014 tarihlerinde çalıştığı, iş akdinin disiplinsiz çalışması ve çalışma saatlerine riayet etmemesi sebebiyle alacakları ödenerek feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlara dayanılarak, davalı tarafça düzenlenen fesih bildiriminin 19.09.2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, ancak dava 21/10/2014 tarihinde açıldığından bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. Feshe ilişkin belgenin düzenleme tarihi kural olarak fesih bildiriminin yapıldığı tarih olarak kabul edilemez. Önemli olan düzenleme tarihi değil, belgenin işçiye tebliğ edildiği tarihtir. İşçinin kayıtlardaki fesih bildirim tarihi ile gerçek fesih bildirim tarihinin farklı olduğunu, davanın süresinde açıldığını iddia etmesi durumunda, bu iddiası ile ilgili delilleri toplanmalı, gerçek fesih bildirim tarihi araştırılmalı, özellikle hak düşürücü sürenin bertaraf edilip edilmediğine dikkat edilmelidir. İşçiyi yanıltıcı nitelikte değişik tarihler içeren fesih bildiriminin tebliğ tarihinin hak arama yolunu açacak şekilde işçinin lehine yorumlanması İş Hukukunun işçiyi koruma özelliğinin gereğidir.
Dosya içeriğindeki yazılı fesih bildiriminde tanzim tarihi bulunmamakla birlikte tebliğ tarihinin bilgisayar ile 19.09.2014 olarak yazıldığı ve içeriğinde de davacının 25.05.2011-21.09.2014 tarihleri arasında çalıştığının belirtildiği, dosyaya sunulan ibranamenin ise davacı tarafça el ile yazılı olarak 21.09.2014 tarihinde tebellüğ edildiği anlaşılmıştır. Yargılamada davacının konu hakkındaki isticabında, ibranameyi imzaladığı gün fesih bildirimini imzaladığını açıklamıştır.
Fesih bildiriminin tanzim şekli, bilhassa içeriğindeki çelişkili açıklamalar ve davacının beyanı dikkate alındığında, davacıya fesih bildiriminin en azından 21.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve buna göre de 21.10.2014 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir. Mahkemenin aksi yöndeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Davacının iş akdinin davranışlarından kaynaklı nedenle feshedildiği, ancak fesihten önce savunmasının alınmadığı anlaşıldığından, fesih 4857 sayılı Kanun’un 19/2. maddesi uyarınca geçersiz ise de, davalı mevkiinde iki şirket olup, işe iade edilecek işverenin belirlenmesi, davalılar arasındaki ilişkinin belirlenmesi, asıl-alt işveren, muvazaa vardsa açıklığa kavuşturulması, buna göre işe iadenin işverenine iadesine ve davalıların mali sonuçlarından sorumluluklarının tespiti gerekir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.