Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/23119 E. 2018/19997 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23119
KARAR NO : 2018/19997
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 04.12.2007-09.06.2014 tarihleri arasında sandviç yapan çırak olarak çalıştığını, son brüt ücretinin 1.850 TL olduğunu, yemek ve servisten yararlandığını, iş akdinin haksız sona erdirildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının fazla mesai ve bayram genel tatil istemlerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin havalimanları iç ve dış hatlar terminallerinde otel, restoran, kafeterya, büfe gibi birimlerin işletmeciliğini yapan …- grup şirketlerinden olduğunu, unlu mamul ve tatlı üretimi yaptığını, davacının 03.12.2007 tarihinde işe başladığını, müvekkili şirketçe yapılan bir fesih söz konusu değil iken, tebliğ edilen dava dilekçesi ile iş sözleşmesini sonlandırdığı 09.07.2014 tarihine kadar çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işçinin iş sözleşmesi devam ederken kıdem ve ihbar tazminatı dışında kalan işçilik haklarının mevcudiyetinin ispat yükü davacıya ait olup ücretlerinin ödendiği ya da yıllık izinlerinin kullandırıldığının ispat yükünün işverene ait olduğu, somut olayda davacının çalıştığı döneme ait ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunmadığı, davacı işçinin iş akdini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297’nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere HMK’nın 297. maddesi uyarınca hüküm fıkrasında davacının tüm talepleri hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece karar gerekçesinde, davacının haklı feshe dayanak yaptığı fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretlerine hak kazanmadığı belirtilmiş ancak bu alacak talepleri hakkında hüküm fıkrasında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durum HMK’nın 297/2. maddesine aykırıdır.
Ayrıca, davacı tarafından yapılan feshin dayanağı fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmemesi olup Mahkemece karar gerekçesinde davacının söz konusu alacakları hak etmediğinin belirtilmesi ve kararın davacı tarafından hem gerekçe hem bu alacaklar yönünden temyiz edilmediği gözetildiğinde fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretleri ile feshe bağlı kıdem tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi, diğer alacaklar hakkında ise bir karar verilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.