Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/22185 E. 2015/32982 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/22185
KARAR NO : 2015/32982
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 25. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2015
NUMARASI : 2014/520-2015/229

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 03.08.1998 tarihinden beri davalı işyerinde satın alma ve depo-stok kontrolörü olarak çalışmaktayken iş akdinin 21.11.2014 tarihinde 4857 sayılı İş Kanununun 18.maddesi kapsamında feshedildiğini, 21.11.2014 tarihli yazıda şirketin yeniden yapılanması ve organizasyonel nedenlerden ötürü iş gücüne ihtiyaç kalmaması ve önerilecek başka bir kadro bulunmadığından iş akdinin feshedildiğinin açıklandığını, davalı işverenin geçerli fesih nedenini işyeri ve işletme gereklerine dayandırmasını kabul etmediklerini, davalının, fesih için işletme gereğinin ortaya çıkıp çıkmadığım, işçi tenkisatından önce hangi tasarruf tedbirlerinin alındığını, davacının çalışma olanağının ortadan kalkıp kalkmadığını, fesih öncesi fesih dışı tedbirlere müracaat edip etmediğini, feshe son çare olarak bakıp bakmadığım kanıtlaması gerektiğini, davalının sürekli yeni işçi alımı yaptığını, yeniden yapılanmanın söz konusu olmadığını, feshin geçerli nedene dayanmadığını beyan ederek işe iade kararı verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin, müvekkil şirketin yeniden yapılanması ve organizasyonel nedenlerden dolayı davacının iş gücüne ihtiyaç kalmaması ve kendisine önerilecek başka bir kadronun da mevcut olmaması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanununun 18.maddesi uyarınca işletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden ötürü 21.11.2014 tarihi itibariyle feshedildiğini, feshe bağlı hakların davacıya ödendiğini, davacının dışında 2 personelin daha iş sözleşmelerinin feshedildiğini, müvekkil şirketin iş sözleşmelerinin feshinde ultima ratio ilkesine uygun hareket ettiğini, feshin geçerli olduğunu savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin yeniden yapılanma ve organizasyonel değişiklik nedeniyle feshedilmişse de yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı, davacıya başka iş önerilmediği, fesihten sonra davalı işverenin işyerine işçi alımı yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (12.12.2013 gün ve 2013/8422 Esas, 2013/33052 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı ispatlanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir. Davacı 03.08.1998-21.11.2014 tarihleri arasında çalışmıştır. Kıdem süresi ve fesih sebebine göre işe başlatmama 6 ay tutarında belirlenmelidir. Mahkemece de kısa kararda işe başlatmama tazminatı 6 ay belirlenmişken gerekçeli kararın hüküm kısmında 5 ay belirlenmiştir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki farklılık bozma nedenidir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 6 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6.Davacının yaptığı 199.20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 19/11/2015 günü karar verildi.