Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/2193 E. 2015/7518 K. 19.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2193
KARAR NO : 2015/7518
KARAR TARİHİ : 19.02.2015

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, bakiye ücret alacağı, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yurt içi ve yurt dışı harcırah alacağı ile prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 01/03/2012 tarihinden 16/01/2014 tarihinde kadar davalı şirkete ait işyerinin işletilmesi ile ilgili olarak mesul müdür olarak görev yaptığını, davalı şirket tarafından … Havaalanında davalı şirketin kurum aşamasında olduğu uçuş okulunda görevlendirildiğini, bu okulun kurulum aşamasında bizzat bulunduğunu her aşamasında yer aldığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile bakiye ücret, yıllık ücretli izin, fazla mesai, tatil çalışmaları karşılığı ücret, prim ve harcırah alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, görev itirazında bulunarak, davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, İş Kanuna dayanarak alacak davası açamayacağını, şirkette bulunduğu süre içerisinde kar ortağı olduğunu, davacıya İş Kanunu yasa maddelerinin uygulanamayacağını, şirket ile davacı arasında iş akdi sözleşmesinin değil ortaklık sözleşmesinin bulunduğunu İş Mahkemesinin görevli olmadığını savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ortak olmayan limited şirket müdürünün Türk Ticaret Kanunun ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre limited şirketi temsil eden ticari temsilci olmaları nedeni ile organ sayıldığını, şirket ile aralarındaki sözleşmenin iş ilişkisi olarak değerlendirilemeyeceği, davaya bakmanın genel mahkemenin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 135. Maddesi uyarınca “yönetim organı”, anonim şirketler ve kooperatiflerde yönetim kurulu, limited şirketlerde müdür veya müdürler, şahıs şirketleriyle sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticidir. Aynı kanunun 368. Maddesi uyarınca “Yönetim kurulu, ticari mümessil ve ticari vekiller atayabilir. Devamı 370/2 maddesine göre ise “Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır”.
Limited şirketlerle ilgili düzenlemelerde de şirket ortağı yanında, şirket ortağı olmayan kişinin müdür olarak atanacağı açıklanırken(Mad. 623), ortak olmayan şirket müdürünün iş sözleşmesi kapsamında da çalıştırılabileceği belirtilmiştir(Mad.629).
Kişi organ statüsündeki murahhas azalar dışında anonim şirket yönetim kurulunu oluşturan kişilerle şirket tüzel kişiliği arasındaki ilişki kural olarak vekalet akdine dayansa da bu ilişkinin iş ilişkisi olarak kurulmasına da bir engel bulunmamaktadır. O halde hukuki nitelendirme her somut olaydaki çalışma ilişkisi özelinde yapılmalıdır (Prf. Dr. Sarper Süzek, İş Hukuku, Yenilenmiş 10. Bası. İstanbul s. 133-134;
Türk Borçlar Kanunu ticari temsilciyi “işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişi” olarak tanımlamıştır(Mad.547/1). Aynı kanunun 554. Maddesinde ticari temsilci ile temsil ettiği kişi arasında hizmet, ortaklık veya vekâlet sözleşmelerinin olabileceği, ancak bunun sınırlı olmadığı, taraflar arasında başkaca hukuki ilişkilerin de bulunabileceği belirtilmiştir. Kısacası ticari temsilci ile işletme sahibi arasında iş ilişkisi kurulabilir.
Şirketlerde tüzel kişiliği temsil eden genel müdür veya müdürleri ticari temsilci oldukları açıktır. Ticari temsilcinin yukardaki düzenlemelere göre gerçek anlamda ortak olmadıkça, bağımsız hareket etmedikçe ve murahhas üye olmadığı sürece, iş ilişkisi kapsamında çalıştığının kabulü gerekir.
Ayrıca ticari temsilci olan, genel müdür veya müdür ile tacir olan kişi arasında çıkan uyuşmazlıkların iş ilişkisi olması halinde uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK.’nun 5/1 maddesi yollaması nedeni ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. Maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir. Zira anılan 5. Maddede açıkça ayrı düzenleme yoksa ticari davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilmiştir. 5521 sayılı kanun ayrı düzenleme öngörmüştür.
Dosya içeriğine göre davalı limited şirkette davacının mesul (gene) müdür olarak çalıştığı, aylık mesai çizelgesinde genel müdür olarak imzasının bulunduğu, 5510 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının bildirildiği, şirkette ortak olmadığı, aylık ücret ödenmesine ilişkin bordro düzenlendiği, davacı tarafından genel mahkemede açılan davanın arada iş ilişkisi olduğu ve iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı ile sonuçlandığı ve uyuşmazlığın iş mahkemesi önüne geldiği anlaşılmaktadır. Davacının ortak olduğu veya bağımsız çalıştığı kanıtlanmamıştır. Yukarda açıklandığı gibi ortak olmayan limited şirketin mesul müdürü iş sözleşmesi kapsamında da çalıştırılabilir. Aradaki bu ilişki temsilcilik sıfatını etkilemediği gibi kişi/organ olmasını da sağlamaz. Aradaki ilişkinin iş ilişkisi olduğu açıktır. Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.