Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/21815 E. 2017/9338 K. 30.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21815
KARAR NO : 2017/9338
KARAR TARİHİ : 30.05.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalılar avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30/05/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adına Avukat Sabahat Ergun ile karşı taraf adına davacı … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalılardan… Taşımacılık ve Lojistik Ticaret A.Ş.’inde 24.05.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, çalışmasına bu şirketin gösterdiği ve bağlı diğer davalı şirketlerde devam ettiğini, iş akdinin haklı bir neden olmaksızın 31.07.2012 tarihinde feshedildiğini ve işçilik alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Vekili Cevabında Özetle:
Davalılar vekili; davacının, 24/05/2001-12/02/2006 tarihleri arasında davalı… Taşımacılık ve Lojistik A.Ş.’nde hukuki ve mali sorumlu olarak çalıştığını, bu tarihten sonra iş sözleşmesinin diğer davalı… Taşımacılık Hiz. Tic. Ltd. Şti.’ne devredildiğini,… Taşımacılık Şirketi yönünden devirden itibaren 2 yıllık sorumluluğun dava tarihi itibari ile dolduğunu dolayısı ile husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iddia ettiği gibi diğer davalı şirket …Gıda Ltd. Şti ‘nin çalışanı da olmadığını,… Taşımacılıkta çalıştığını ardından da… Kahvecilik Gıda Ürünleri Yiyecek İçecek ve Servis Hizmetleri Ltd. Şti.’ nde çalışmakta iken iş akdinin deneme süresi içinde feshedildiğini, davacın …Gıda çalışanı olmaması nedeniyle müvekkili …Gıda Şirketine de husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, yaptığı fazla mesailerin bordrolarda tahakkuk edilerek ödendiğini, dini ve milli bayramlarda çalışma yapılmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Usul yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
a)Anayasa’nın 138. ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta kararın gerekçesinde; davacının iddiası ile davalıların savunması özetlendikten sonra tanık anlatımlarına yer verilmiş, deliller tartışılmadığı gibi hüküm altına alınan alacak kalemlerine ilişkin olarak herhangi bir gerekçe oluşturulmamıştır.
Sadece bilirkişi raporunun bilimsel verilere, yasa ve usule uygun bulunduğu belirtilerek, davanın kısmen kabul edildiği ifade edilmiş olup, bilirkişi raporuna atıf kararın gerekçeli olduğunu göstermez.
Yerel mahkeme kararının, Anayasa ve Yasa’nın aradığı anlamda herhangi bir gerekçe içermediği anlaşılmakla, gerekçesiz karar yazılması adil yargılanma hakkının ihlali olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Hüküm altına alınan alacak kalemlerinin; net mi brüt mü olduğunun, ayrıca faiz başlangıç tarihlerinin açıkça gösterilmemesinin infazda tereddüte yol açacağı gibi 6100 sayılı Kanun’un 297/2. maddesine aykırı olduğu da dikkate alınmamıştır.
c) Ayrıca davalılardan… Taşımacılık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret ünvanının gerekçeli karar başlığında, Tilip Taşımacılık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. şeklinde yanlış yazıldığı da tespit edilmiştir.
2- Esas yönünden ise;
Davalılar vekilince, davaya ve ıslaha karşı süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas bilirkişi raporu incelendiğinde, dava ve ıslah tarihlerinin yanlış belirlenmesi ile hesaplamaların hatalı yapıldığı saptanmıştır. Karar bu yönü ile de hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 1.480.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.