Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/1831 E. 2015/8084 K. 25.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1831
KARAR NO : 2015/8084
KARAR TARİHİ : 25.02.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale ettirildikten sonra temyiz defterine
kaydının yaptırılması ve temyiz harç ve giderlerinin mahkeme veznesine yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2 nci fıkrasında ise;”Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” denmiştir.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Davacının temyiz talebi mahkemece, 26/11/2014 tarih ve 2012/224 E.-2014/147 K. sayılı ek karar ile miktardan reddedilmiştir.
Dosya içeriğine göre, temyize konu reddedilen alacak miktarı 868,86 TL olup karar tarihi itibariyle 1.890 TL olan kesinlik sınırının altında kaldığından, mahkemece verilen ek kararın isabetli olduğu ve onanmasına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
SONUÇ:
Davacının temyiz talebinin miktardan reddine dair mahkemece verilen 26/11/2014 tarih ve 2012/224 E.-2014/147 K. sayılı EK KARARIN ONANMASINA, 1086 sayılı HUMK’nun 427/2 ve 432/4. maddeleri uyarınca, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine 25/02/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.