Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/16994 E. 2015/25185 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16994
KARAR NO : 2015/25185
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının Bakanlık … 14/04/2012 tarihinden itibaren … personeli olarak çalıştığını, sigorta bildiriminin kamu ihale mevzuatı kapsamına sürücülü ve sürücüsüz taşıma işinin verildiği önce … 15/02/2013 tarihinden itibaren de davalı … üzerinden yapıldığını, 15.01.2014 tarihine kadar fiilen kesintisiz çalışan davacının sonradan 31.12.2013 tarihi itibariyle sigortalı çıkışının bildirildiğini öğrendiğini, ortada kanuna aykırı bir alt işveren ilişkisi olduğundan, davacının baştan itibaren Bakanlık işçisi olarak kabulü gerektiğini, keza İş Kanunu’nun madde 19’a uygun bir fesih bildirimi de olmadığından feshin geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, davalının Bakanlık’tan kamu ihale mevzuatı hizmet alım sözleşmesi ile 15.02.2013 – 31.12.2013 dönemi 43 araç, 30 şoför temini işini üstlendiğini, hizmet alım ilişkisinin; İş Kanunu’nun madde 11 anlaımda objektif neden olduğunu, davacının Bakanlığın belirlediği şoför listesinde yer aldığından davalının 15.02.2013 tarihi itibariyle girişinin bildirildiğini ve sözleşme sonunda 31.12.2013 tarihinde çıkışının yapıldığını, davacının bilgi işlem personeli olarak çalıştığından davalı şirketin haberdar olmadığını ve bu nedenle işe iade talep hakkı olamayacağını beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Bakanlık vekili, davacının davalı Bakanlıktan hizmet alım sözleşmesi ile iş üstlenen yüklenicilerin işçisi olarak çalıştığını, ihale makamı konumundaki davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davanın 1 aylık hak düşürücü süresinde olmadığını, altı aylık hizmet süresinin son ihaleden itibaren dolmuş olması gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini, muvazaa iddiasının ispat yükünün davacıda olduğunu, işe iadeden müteselsilen sorumluluk tesisinin hukuken olanaklı olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yazılı fesih bildirimi bulunmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine, davalılar arasındaki hizmet alım ihalesinin kapsamı ve davacının Bakanlık işyerinde fiilen çalıştığı iş itibariyle aralarındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. Maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle davacının davalı Bakanlık nezdinde işe iadesine ve işe iadenin mali sonuçlarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacının iş sözleşmesinin yazılı fesih bildirimi olmadan feshedildiği bu nedenle feshin geçersiz olduğu; davacının davalılar arasındaki hizmet alım ihalesi kapsamı dışında çalıştığı, davacı yönünden davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu anlaşıldığından davacının davalı Bakanlık nezdinde işe iadesine karar verilmesi yerindedir. Ancak davalı Bakanlığın harçtan muaf olduğu düşünülmeden yargılama giderlerine harç katılarak Bakanlık aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, söz konusu hatanın giderilmesi yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin çıkarılarak yerine;
“ 4- Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Davacının yatırdığı 50,40 TL harç bedelinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yaptığı harçlar hariç toplam 835,30 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/09/2015 günü oybirliği ile karar verildi.