Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/16269 E. 2015/23894 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16269
KARAR NO : 2015/23894
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde 01.12.2009-28.11.2014 tarihleri arasında komi müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, iş akdinin geçerli bir neden olmaksızın ulusal düzeyde yayın yapan… Gazetesinde düzenli olarak köşe yazısı yazdığı için feshedildiğini, oysa ki kültür ve sanata değer veren bankaların bu yönde yayın evleri kurup fikir üreten işçilerini desteklediğini, çağın gerisinde kalan davalı Bankanın ise işe girdiği tarihte bilgisi dahilinde olan bankacılık sektörü dışındaki yazıları nedeniyle iş akdini keyfi olarak feshettiğini, bu tutum aynı zamanda fikir özgürlüğü ve çalışma özgürlüğünü tehdit ettiği gibi özel hayatın dokunulmazlığına saldırı olduğunu, feshe konu eylemin 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesi kapsamında olmadığını, ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının disiplin yönetmeliğine aykırı olarak Bankaları dışında bir iş ile iştigal ettiğini, izin almaksızın…. isimli bir gazetede yazılarının yayımlandığı ve bu eylemi nedeniyle başlatılan soruşturmada gazetede düzenli olarak yazılarının yayımlandığının tespit edildiğini, konu hakkında alınan savunmasından sonra da yeni bir yazısını yayımladığını, ek savunmasında da gazetedeki işine devam edeceğini beyan ettiğini, aralarındaki güven ilişkisinin temelden çöktüğünü, bu nedenlerle davacının iş akdinin Bankanın disiplin yönetmeliği uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, davacının, başka bir işyerinde çalıştığının sabit olduğu, bir işçinin iş görme borcunu yerine getirirken sadakatle çalışmalı, doğruluk ve bağlılığa aykırı hareket etmekten kaçınması gerektiği, aksi halin işverene haklı fesih imkanını doğuracağını, devam eden bir iş sözleşmesi var iken başka bir işyerinde çalışan işçinin, sadakat borcuna aykırı hareket ettiği ve bunun sonucu olarak, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedene dayalı olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını istediğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına geçilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedenle davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
Dosya içeriğine göre; işveren feshi, davacının izin almaksızın gazetede yazılarını yayımlaması eylemine dayalı olarak haklı nedenle gerçekleştirilmiştir. Davacının feshe konu eylemi gerçekleştirdiği sabittir. Ancak davalı Bankanın konu hakkındaki soruşturma raporunda, davacının yazılarının Bankanın faaliyet alanı ile ilgili olmadığı, bu konuda Bankanın davacıya tahsis ettiği e-posta adresinin kullanılmadığı tespiti yapılmış ve davacının yazıları için ücret aldığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı belirtilmiştir.
Anayasamızda düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti teminat altına alınmıştır ve Kanun ile sınırlanabilir bir hak olarak düzenlenmiştir (AY 26. md).
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin gazetede yazı yazma faaliyetinin bu hürriyet kapsamında olduğu açıktır. Davacının bu faaliyetinin 4857 sayılı Kanun kapsamında işverenin hak ve yetkisine, iş ilişkisine, çalışma akışına v.s. etkisine bakıp, feshin haklı, geçerli veya geçersiz olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Davacı işçinin yazılarının içeriğinin davalı Bankanın faaliyet alanı ile ilgili olmadığı, bu konuda işverenin tahsis ettiği e-posta adresini kullanmadığı ve ücret aldığının tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Davalı işveren tarafından davacının bu davranışın işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ispatlanamamıştır. Fesih geçerli nedene dayanmadığından davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

F) Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 506.20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 02/07/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.