Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/15529 E. 2015/20020 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15529
KARAR NO : 2015/20020
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ : ………………… İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 1999-2007 yılları arasında davalı ……… Şirketi nezdinde, 2007 yılı Nisan ayı ile 23/04/2010 tarihleri arasında davalı …… Şirketi’nde aralıksız ve kesintisiz olarak çalıştığını, bu işyerlerinin aynı işyeri olup devir yolu ile işletenlerinin değiştiğini, davacının bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı ….. Şirketi vekili, davacının müvekkili şirket nezdinde sadece günlerle ifade edilebilecek kısa süreli ve aralıklı, devamlılık göstermeyen çalışması olduğunu, tüm haklarını alarak ayrıldığını, hizmet dökümünden görüldüğü üzere 2005-2007 yılları arasında başka bir işyerinde çalıştığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ….. Şirketi vekili, davacının SGK kayıtlarından anlaşılacağı üzere, 2000-2005 yıları araısnda davalı ….. Şirketi’nde, 2007-2010 yılları araısnda müvekkili şirkette çalıştığını, 2005-2007 yılları arasında ise bir başka işverenin yanında çalışmasını sürdürdüğünü, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmına uyulduğu belirtilerek ve davacının 6/8/2006-1/5/2007 tarihleri arasında çalışmış olduğu iş yeri tescil bilgilerinin celbedildiği, bununla ilgili İzmir SGK İl Kurumu’ndan gelen 23/9/2014 tarihli yazıda söz konusu iş yerine ait işverenin ……….. olduğunun bildirildiği, iş yerinin …… …….. Köyünde bulunduğunun bildirildiği, davacının 6/8/2006-1/5/2007 tarihleri arasında çalıştığı …………..’e ait iş yerinin dava dışı iş yeri olduğunun anlaşıldığı, diğer davalılar arasında mevcut belgeler kapsamında bir bağ ve ilişki tespit edilediği, davacının hizmet süresinden bu iş yerinde geçen 264 günün çıkartıldığı, sübut bulduğu gerekçesi ile ihbar tazminatı haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili, davalı Vural Şirketi vekili ve davalı ………………. (……) Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, hizmet süresi açısından, Mahkeme’nin ilk kararı Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmı ile, “Davalı, davacının 06.08.2006 – 01.05.2007 tarihleri arasında başka bir işyerinde çalıştığını iddia ettiğinden, davacının bu tarihler arasında çalıştığı şirket ve davalı işverenle ilgisi araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur.
Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmı üzerine, hizmet süresi, ………………. ünvanlı işyerinin davalılar ile ilgisi saptanamadığından hizmet süresi 8 yıl 8 ay 8 günden 7 yıla indirilerek alacaklar hesaplanmıştır.
Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmına konu dönemde SGK kayıtlarına göre davacının ………………. sicilli ………………. işyerinde kaydı bulunmaktadır. ………………. işyerinin işyeri adresi SGK kayıtlarında İzmir- Torbalı- ……. köyü, işinin mahiyeti: sebze konserve olarak görünmektedir. Ticaret Sicili kayıtlarına göre bu işyerinin ünvanı “ ………………. ” olup, 20/12/2006 tarihinden itibaren işçi taşeronluğu işleri ile meşgul olduğu görünmektedir. Davacı vekili, davacının, ………………. ’in yanında hiç çalışmadığını, ……………..’in davalı firmalarda “ ………………. ” tabir edilen “ ………………. ” olduğunu, “şirketlere işçi getiren ustabaşı”, davalılar ile ……………. arasında belki de muvazaalı işlemler olduğunu ileri sürmektedir.
Bozma üzerine Mahkeme tarafından gerekli tüm belgelerin getirtilmediği ve yeterli araştırma ve incelemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
SGK’ndan ve Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden her iki davalının ve davalıların devrolunduğu şirketin, ayrıca, “ ………………. ” iş yerinin ilk tesis tarihinden itibaren temsile yetkili kişilerini, ortaklarını, yetkili kişilerin/temsile yetkili kişilerin, ortakların değişimlerini gösteren belgelerin, merkez ve şube işyerleri adreslerinin, iştigal konularını, devir, ünvan değişikliği, birleşme gibi süreçlerini ve sair tüm hususlarını gösteren belgelerin, ………………. işyerinin kimin taşeronluğunu yaptığına, fiilen hangi adreste bu taşeronluk işini yaptığına dair belgelerin SGK’ndan ve Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden ilgisi oranında celbi, gerekirse ………………. işyerinden davacının işyeri dosyasının, davacıyı çalıştırdığı işyerinde asıl iş sahibi işverenin kim olduğunu ve ………………. işyeri ile taşeronluğunu yaptığı işyeri arasındaki ilişkiyi gösteren belgelerin sözleşmelerin, taşeronluk/müteahhitlik/ihale/asıl alt işveren sözleşmelerinin celbedilmesi, gerekirse belgeler toplandıktan sonra tamamlayıcı bilgi olarak şahitleri yeniden dinlenmelidir.
Tüm bu araştırma ve incelemeler neticesinde, ………………. işyerinin davalılar ile arasında taşeronluk /asıl-alt işveren ilişkisi, devir, birleşme, organik bağ, birlikte istihdam, muvazaa ve benzeri bir hukuki ilişki olup olmadığı irdelenmeli, bilhassa işyeri devri olup olmadığı tespit edilmeli, bu şekilde hizmet süresi açısından sonuca gidilmelidir.
Diğer taraftan, davalı şirketlerin birbirinin devamı niteliğinde olup olmadığı, bu kapsamda, aralarında organik bağ bulunup bulunmadığı, ayrıca, davalılar arasında işyeri devri, taşeronluk /asıl-alt işveren ilişkisi, devir, işyeri devri, birleşme, birlikte istihdam, muvazaa ve benzeri bir durum olup olmadığı irdelenmeli, bunun için, davalıların ilk tesis tarihlerinden itibaren tüm SGK ve Ticaret Sicili kayıtları getirtilerek, gerekirse vergi daresinden de davalıların ilk tesis tarihlerinden itibaren tüm kayıtları getirtilerek ve lüzum duyulması halinde şahitler yeniden dinlenmelidir.
Yukarda açıklanan araştırma ve incelemeler sonucunda, davacının hizmet sürelerinin birleştirilip birleştirilmeyeceği konusu da denetime elverişli şekilde gerekçelendirilerek sonuca gidilmelidir.
3-Davalılardan ……. Şirketi’nin sorumluluğu Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmına konu Mahkeme kararında “3850,92 TL. brüt kıdem tazminatının 500 TL. brütünden davalılardan ………………. .‘nin sorumluluğunun bulunması kaydı ile davalılar şirketlerden müştereken ve müteselsilen iş akdinin fesih tarihi olan 23/04/2010 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davalılardan …… Şirketi hakkındaki bu hüküm, Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmında davacı lehine bozma nedeni yapılmamıştır. Bu nedenle kıdem tazminatı açısından davalı ….. Şirketi lehine bahsi geçen 500 TL. usulî kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu usulî kazanılmış hakkın davalı ….. Şirketi açısından gözetilmemesi hatalıdır.
4- Kabûle göre, kıdem tazminatının hesaplanması açısından, bozmaya konu …… adlı işyerindeki hizmetin dışlanması nedeni ile davalı …… Şirketi nezdindeki çalışma süresinin 2006 yılı Mart ayı’nda sona ermesine göre, davalı ….. Şirketi’nin sorumlu olduğu kıdem tazminatı miktarının artık 2008 yılındaki asgari ücretten değil, 2006 yılı Mart ayındaki asgari ücretten hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.