Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/15071 E. 2017/16338 K. 23.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15071
KARAR NO : 2017/16338
KARAR TARİHİ : 23.10.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ilave tediye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 2004 yılından itibaren yüklenici firmalar aracılığı ile çalıştığını, açma-kesme işinde teknisyen olduğunu, taşeron şirket ile davalı kurum arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun İş Müfettişleri tarafından tespit edildiğini, verilen raporun mahkeme kararı ile kesinleştiğini, davacının da baştan itibaren davalı kurumun işçisi sayıldığını, muvazaa kararı kesinleştiği için, davacının 6772 Sayılı Kanun’un kamu işçilerine tanımış olduğu ilave tediye alacağına hak kazandığını, yazılı başvuruya rağmen hu hakkın ödenmediğini ileri sürerek, ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacının taşeron firma elemanı olduğunu, müvekkil şirketin işçisi olmadığını, iş müfettişleri tarafından verilen muvazaa kararının tespit niteliğinde olduğunu ve Yargıtay denetiminden geçmediğini, müfettiş raporundaki tespitlerin yerinde olmadığını, raporun 5538 Sayılı Yasanın 18. Maddesine aykırı olduğunu, müvekkil şirketin mal hizmet alımına yönelik faaliyetlerini ihale yoluyla temin ettiğini, yapılan hizmet alımlarının yasalara uygun olduğunu, kesme-açma işlerinin de bu kapsamda olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, söz konusu işlerin anahtar teslimi alt yüklenicilere verildiğini, yüklenici firmalarla … arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmadığını, davacının bütün alacaklarından alt yüklenicilerin sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte ilave tediye alacağına uygulanması gereken faizin dava tarihinden itibaren uygulanması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davaya konu ilave tediye alacağı hesabında hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının emsali olduğu bildirilen bir işçinin aldığı ücretlere Toplu İş Sözleşmesi artışları esas alınarak hesap yapılmıştır.
Davacı işçi kesinleşen muvazaa kararı gereği baştan itibaren davalı işverenin işçisi olsa da, davacının sendika üyesi olup olmadığı, dayanışma aidatı dilekçesi verip vermediği, emsal olarak hesaplamalarda dikkate alınan işçinin öncesinde davalı işyerinde sendika üyesi olarak çalışıp çalışmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Öncelikle davacı işçinin sendika üyesi olup olmadığı, dayanışma aidatı dilekçesi verip vermediği tespit edilmeli, davacı sendika üyesi değil ise Toplu İş sözleşmesindeki artışlardan yararlanma imkanı bulunmadığından ilave tediye hesabı varsa aynı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olmayan emsali işçinin ücreti esas alınarak belirlenmeli, bu şekilde emsal işçi yoksa fiilen almakta olduğu ücreti üzerinden hesap yapılmalıdır.
Davacı sendika üyesi ise sendikaya üyeliğin işverene bildirildiği tarih öncesinde toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı bulunmadığından varsa aynı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olmayan emsali işçinin ücreti esas alınmalı, bu şekilde emsal işçi yoksa davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücreti esas alınarak, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre davaya konu işçilik alacağı hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde ücret tespiti esas alınarak hüküm kurulması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.