Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/14997 E. 2015/20101 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14997
KARAR NO : 2015/20101
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ : …………………… İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, davalıya borçlu olmadığının tespitini icra takibine yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, aleyhine ……..İcra Müdürlüğü dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senedin işe girerken zimmet ile verilen tanker ve akaryakıtın teminatı olarak alınan boş senet olduğunu, söz konusu senedin iş akdi feshedilirken davacıya iade edilmediğini, senedin sonradan doldurulduğunu, davalı alacaklının,davacının çalıştığı ………………….. ortaklarından biri veya anılan şirkette çalışan bir işçi olduğunu iddia ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitini, takibin iptalini,davalının takip tutarının %40 oranında icra tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalıya borçu olmadığının tespiti ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2- İcra İflas Kanunun 72 nci maddesinin beşinci fıkrasında, “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, menfi tespit davasında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit olması koşulu bulunmamaktadır. Yerel mahkemece de davacı lehine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmişse de, esasen adı geçen kanun maddesine göre sözkonusu tazminat, icra inkar değil kötüniyet tazminatıdır. Bu nedenle mahkemece, hüküm altına alınan tazminatın yanlış nitelendirilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK.nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F)Sonuç:
Hüküm fıkrasınının 2. bendinde yer alan “ icra inkar” kelimelerinin hükümden çıkarılarak yerine “kötüniyet” yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.