Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/140 E. 2015/1420 K. 20.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/140
KARAR NO : 2015/1420
KARAR TARİHİ : 20.01.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)

DAVA :Davacı, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar vekili davacıların uzun yıllar Kızıltepe Belediyesi’nde işçi olarak çalıştığını ve daha sonra emekli olduklarını, ancak kanundan kaynaklanan alacaklarının davalı Belediye tarafından davacılara ödenmediğini, bu konuda müvekkillerinin …Bakanlığı…Bölge Müdürlüğü’ne de başvurduklarını, ancak haklarının ödenmediğini, davalı…’ndan alacaklı oldukları miktarın tespiti ile tespit edilecek miktarın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Mahkeme kararı Dairemizin 01.03.2012 gün 2009/ 40011 2012/6677 K sayılı ilamı ile; “ ….. öncelikle davacıların aynı işverene karşı açtıkları davalar arasında bir irtibat bulunmadığı gibi, mecburi dava arkadaşlığı da olmamasına rağmen 6 ayrı davacının davalarının ayrı ayrı görülmesi gerekirken birlikte hüküm kurulması usule aykırıdır.
Kabule göre de davacılar vekili dava dilekçesinde hangi alacak için ne kadar miktar istendiği belirtilmemiştir.
Mahkemece bu husus davacı vekiline açıklattırılmadan sonuca gidilmesi de doğru değildir.
Öte yandan davalı taraf temyiz dilekçesi ekinde ödeme belgeleri sunmuştur.
Ödeme itirazı borcu ortadan kaldıracağından 1086 sayılı HUMK.nun yürürlükte olduğu dönemde açılan davalar açısından her aşamada ileri sürülebilir. Bu nedenle davalının temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeler davacıya gösterilip bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmesi gerekir” şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tefrik kararı verilmiş, yargılamaya devam edilerek yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde izin parası, olağanüstü hal parası,vergi iadesi, nema paraları ile sosyal sigorta alacakları miktarlarının tespiti şeklinde miktar belirtmeden talepte bulunmuştur.
Mahkemece 15.04.2008 tarihli celsede, dava açılırken sadece maktu harç yatırılması nedeniyle bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilen değerler üzerinden harç yatırılması için davacı vekiline mehil verilmiş, 18.04.2008 tarihinde 543,40 TL tamamlama harcı davacı vekili tarafından yatırılmıştır. Ancak davacı vekili tarafından dava konusu yapılan her bir istek yönünden kuruşlandırma yapılmadan, miktar belirtilmeden dava açılmış, yargılama bu şekilde tamamlanmıştır.
Dava açıldığı tarihte dava konusu istekler ve kabulüne karar verilen yıllık izin ücreti yönünden “kuruşlandırılarak istenen bir miktar” söz konusu değildir. Bozma ilamına rağmen de davacı vekilinden talep edilen alacaklar yönünden açıklama dilekçesi alınmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş dava dilekçesinde talep edilen istekler yönünden hangi alacak için ne kadar miktar istendiği açıklattırılmalı, buna göre kabul edilen ve reddedilen miktarlar belirlenmelidir. Bozmaya uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmemesi hatalıdır.
3- Davalı vekili tarafından bozma öncesinde bilirkişi tarafından hesaplanan yıllık izin ücretinin tahakkuk ettirilerek davacıya ödendiği iddia edilmiş ve buna ilişkin imzalı ödeme belgeleri sunulmuştur. Dairemizin bozma ilamında davalı tarafından sunulan ödemeye dair belgelerin değerlendirilmesi istendiği halde yine bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş davalı tarafından sunulan ödemeye ilişkin belgeler davacıya gösterilip diyecekleri sorularak bir değerlendirme yapmaktan ibarettir. Bozma ilamına uyulmasına rağmen ödemeye ilişkin belgeler değerlendirilmeden sonuca gidilmeside hatalıdır.
4-İlk Derece Mahkemesinin karar başlığında, dava tarihinin 01.02.2007 olmasına karşın, bozma sonrası dosyanın Uyap sistemine kaydedildiği 15.02.2013 tarihinin yazılması isabetsizdir.
5-Hükmedilen ücretin net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.