Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/1364 E. 2015/9986 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1364
KARAR NO : 2015/9986
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve %40 icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının talep ettiği alacakların ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, davacının ödenmemiş izin ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiş ve Dairemizin kararı ile bozulmuştur. Bozma ilamında özetle;
“Somut olayda, davalı tasarrufu teşvik ve nema alacağının uzlaşma kurulunca yapılandırıldığını savunduğundan bu konu araştırılıp, ilgili belgeler getirtilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece uzmanlığına başvurulan bilirkişilerden alınan raporlarda davalı belediyenin belgelerine itibar edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak bilirkişilerce davacının yasa ve toplu iş sözleşmesine göre alması gereken miktarlar ile ödenen miktarlar arasında farklılık olup olmadığı irdelenmemiştir. Bu husus araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Aynı nedenle davalı aleyhine açılan …. İş Mahkemesinin 2009/194 E, 2010/345 K sayılı dosyası Dairemizin 2010/38255 E, 2013/ 6427 K sayılı ilamı ile; …. İş Mahkemesinin 2009/196 E,2010/138 K sayılı dosyası Dairemizin 2010/27115 E, 2012/37854 K sayılı ilamı ile incelenerek bazı itirazlar yönünden bozulmuştur. Eldeki dosyanın sözkonusu dosyalar ile birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir.
01.03.2003-28.02.2004 tarihleri arası yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin 25. maddesinde ücretli izne çıkan işçiye brüt 20 günlük ücreti tutarında tatil yardımı yapılacağı düzenlenmiştir. Anılan madde hükmü uyarınca tatil yardımı işçinin kullandığı yıllık izinler için öngörüldüğünden davacının yıllık izin kullanıp kullanmadığı ve kullanmışsa tatil yardımı alacağının ödenip ödenmediği araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmesi şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 Yasanın 8 inci ve 28 inci maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 04.03.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K).
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacı tarafından icra takibi konusu yapılan alacakların likit olmayıp, yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından icra inkar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsizdir.” denmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu bağlamda, tasarrufu teşvik ve nema alacağı talebinin (davasının), davaya bakmakla görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğu gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda, mahkemece tasarrufu teşvik ve nema alacağı talebi (davası) hakkında, “yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine” dair karar verilmesi gerekirken, “davanın reddine” dair karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK’nun geçici 3/1. maddesi yollaması ile HUMK’ nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan;
“1-Tasarrufu teşvik fonu ve nema alacakları ile ilgili olarak Mahkememiz görevli olmadığından İdari Yargı görevli olduğundan bu talepler hakkında açılan davanın bu nedenle reddine” şeklindeki birinci bendin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine;
“1- Tasarrufu teşvik ve nema alacağı talebine (davasına) bakmakla görevli mahkeme idare mahkemesi olduğundan, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,” paragrafının birinci bent olarak hüküm fıkrasına eklenmesine,
Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 11/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.