Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/12585 E. 2015/16737 K. 07.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12585
KARAR NO : 2015/16737
KARAR TARİHİ : 07.05.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; asıl işveren olan ….’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olup Tuzla’da bulunan fabrikasında beton ve betondan imal edilen alt yapı elamanları ile şehir mobilyaları imalatı işi ile iştigal ettiğini, davalı P… ise taşeron şirket olup, müvekkilinin kurum kayıtlarına göre …işçisi olup, gerçekte ise asıl işverene ait fabrikada, asıl işverenin işini yaptığını, davacının 05/09/2014 tarihinde asıl işveren ile taşeron firma arasındaki ihtilaflar nedeniyle bildirimsiz olarak işten çıkartıldığını, davacının işten çıkartılmasının işin ifası ile ilgisi olmadığı gibi performansı, verimliliği gibi nedenlerden de kaynaklanmadığını, davalı taşerona bağlı yaklaşık 90 işçinin tamamının işten çıkartıldığını, yukarıda da belirtildiği üzere feshin geçerli bir sebebe dayanmadığını, iddia ederek bu nedenle davacının … ait iş yerindeki işine iadesine, işe başlatılmaması halinde 8 aylık brüt ücret tutarında tazminatın ve 4 aya kadar ücret ve diğer sosyal haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ….vekili; davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi söz konusu olmadığını, davacının diğer davalı …işçisi olup, müvekkili firmada hiç çalışmadığını, davacının özlük işleri ile ihale makamı müvekkili …’yi ilgilenmediğini, işe iade davasının şartlarının oluşmadığını, işe iade davasının süresi içerisinde açılmadığını, belirli süre ile çalışma söz konusu olduğundan işe iade davası açılamayacağını, davacının diğer davalı alt işverenin işçisi olması nedeniyle işçilerle ilgili her türlü tasarruf yetkisinin alt işverende olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, yazılı fesih bildirimi yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Yargılama sırasında yapılan tebliğlerle ilgili tebliğ mazbatalarının ve ilgili diğer belgelerin dosyaya konulması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu kanunun uygulanması için çıkarılan Tüzük hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkim kendiliğinden denetlemelidir. 19.01.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile Tebligat Kanununda esaslı değişiklikler yapılmıştır.
Somut olayda davalı …’ye Tebligat Kanunu’nun 21. Maddesine göre tebligat yapılmışsa da, tebligatın şirketin eski adresine gönderildiği, dava açılmadan önce şirketin adresinin değiştiği, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından usulüne uygun tebligat yapılıp, taraf teşkili sağlanarak deliller toplanarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.