Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/12233 E. 2015/22640 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12233
KARAR NO : 2015/22640
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan …………… ile ………….. avukatlarınca istenilmiş davacı avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat … ile karşı taraf ………….. adına Avukat………….. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalılardan ………. bünyesinde davalılardan …………… ve ………….. arasında akdedilen asıl işveren-alt işveren sözleşmesine dayalı olarak …………..ye ait şantiyede aralıksız çalıştığını, maaşının bir kısmının elden bir kısmının bankadan ödendiğini, son iki aydır bankaya yatan kısmın haricindeki ücretin ödenmediğini, ücretinin ödenmesinin davacı tarafından talep edilmesi üzerine iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, işyerinde haftanın 7 günü 08.00-20.00 ve 20.00-08.00 saatleri arasında çalışıldığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, resmi ve dini bayramlarda da çalışıldığını, ücretlerinin ödenmediğini, ileri sürerek, ihbar tazminatı ile hafta tatili, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve ödenmeyen ücret alacaklarını istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ……… vekili cevap dilekçesinde; davacının şirket çalışanı olmayıp davalılardan …………… nin çalışanı olduğunu, işçi alacaklarından müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, …………. ile müvekkil şirket arasında akdedilen sözleşmede işçiler ile alakalı bütün sorumluluğun …………….ne ait olduğunun kararlaştırıldığını, fazla mesai yapılmadığını, resmi ve dini bayramlarda çalışılmadığını, yıllık izinlerini kullandığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …………..yazılı bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde; Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının hiçbir şekilde inşaat yapamayacağını, bu amaçla personel istihdam edemeyeceğini, davanın husumet ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
Davalı ………….. vekili cevap dilekçesinde ; Mülkiyeti müvekkiline ait arazi üzerinde yapılacak inşaat işlerinin eksiksiz ve kusursuz şekilde tamamlanarak anahtar teslimi şeklinde müvekkil şirkete teslim edilmesi işinin 15.08.2011 tarihli eser sözleşmesi ile diğer davalı …………. ne ihale edildiğini, ihale edilen işin anahtar teslimi olduğunu, bu durumda asıl işveren alt işveren ilişkisinden sözedilemeyeceğini davanın husumet ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ……………. nin farklı tüzel kişiliği olduğundan ve inşaat faaliyeti bulunmadığından hakkındaki davanın reddine, ……………….. nin ihale makamı kabul edilip son 3 aylık ücretten sorumlu tutulduğu, yüklenici sıfatı ile inşaat yapım işini alan, iştigal alanlarının inşaat olduğu anlaşılan ………………. ve …………….nin ise işçilik hak ve alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı, ücretlerin düşük esas alındığı gerekçesiyle, davalılardan ……………. ve ………….. sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesi ile temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ile davalılardan …………… ve ………….. nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirketlerin alacaklardan ne şekilde sorumlu oldukları noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 36 ncı maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir. Yine ihale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.
İhale makamı olan kamu kurumunun, her hak ediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğu, Yasadan doğan bir sorumluluktur. İşverenle ihale makamının birlikte dava edilmesi durumunda, müştereken müteselsilen sorumluluğa dair karar verilmelidir. İhale makamının tek başına dava edildiği durumlarda, işçinin mükerrer yararlanmasını önlemek için işverence sözü edilen ücretlerin ödenip ödenmediği araştırılmalıdır.
Somut olayda, dosya kapsamı ve 15.08.2011 tarihli eser sözleşmesinin incelenmesinden, davalı ……………. Ile ………………. arasındaki ilişki eser sözleşmesi olup, özel hukuk tüzel kişisi olan …………..nin, kamu kurumlarının sorumluluğunu düzenleyen 4857 sayılı Yasanın 36. maddesi kapsamında olmayışı nedeniyle sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden davacının 3 aylık ücretinden sorumlu tutulması hatalıdır.
3-Her kısmi dava sonucu verilen karar aynı zamanda tespit hükmü içermesi gerektiği halde mahkemece davacının hüküm altına alınan tüm hak ve alacaklarının toplamda ne kadar olduğunun karar gerekçesinde açıklanmaması, ayrıca takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına dayanılarak hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarından takdiri indirim yapılıp yapılmadığının belirtilmemeside hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.