Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/11608 E. 2018/5415 K. 15.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11608
KARAR NO : 2018/5415
KARAR TARİHİ : 15.03.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekil özetle; davacının davalı işyerinde 1/9/2007-31/5/2013 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini, aylık 1.350,00 TL. ücret aldığını ücretin bir kısmının bankadan bir kısmının elden ödendiğini işyerinde hafta içi 08:00-19:30 saatleri arasında Cumartesi ise 08:00-13:00 saatleri arasında çalıştığını, dini bayramlarda izinli olduklarını, milli bayramlarda çalışmaya devam edildiğini yapılan fazla mesailerin karşılığının ödenmediğini işyerinden 1.500,00 TL. borç aldığını bu borca karşılık senet verdiğini bu borcun maaşından mahsup edildiğini ancak senedin iade edilmediğini bu sebeple işyerinde 1.500,00 TL. maaş alacağı olduğunu iddia ederek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının 01/09/2007 tarihinde çalışmaya başladığını, 10/05/2013 tarihli istifa dilekçesine istinaden 31/05/2013 tarihinde işten ayrıldığını, asgari ücretle çalıştığını, ücretin banka yolu ile ödendiğini, davalı işyerinde kartla giriş-çıkış olduğunu fazla mesai yapılmadığını, bayram ücretlerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde işyerinde fazla mesai yaparak çalıştığını iddia etmiş, iddiasını ispat amacıyla tanık deliline dayanmıştır.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanları ve dosyaya sunulan puantaj kayıtları bir değerlendirmeye tabi tutularak puantaj kaydı bulunan dönem için bu kayıtlara, kayıt bulunmayan dönem için tanık beyanlarına göre fazla mesai ücreti hesaplanmış ise de; tanık beyanlarına göre fazla mesai ücreti hesaplanırken, tanık davacı ile birlikte çalıştığı dönemle sınırlı olarak davacının mesai çalışmaları hakkında bilgi sahibi olabileceğinden, davacı ile birlikte çalıştığı dönemle sınırlı olarak tanığın beyanlarına itibar edilmelidir. Bu nedenle, dinlenen davacı tanığı Esatın çalışma süresiyle sınırlı olarak ve yine puantaj kayıtlarından saptanan fazla mesai süreleri de gözetilerek puantaj kaydı bulunan dönem için kayda göre, kayıt bulunmayan dönem için tanık beyanına göre saptanan haftalık 3.5 saat üzerinden fazla mesai ücretinin hesaplanması gerekmektedir.
3- Her ne kadar davacı, dava açmadan önce davalıya ihtarname göndererek temerrüde düşürmüş ise de, dava dilekçesinde tüm taleplere fesih tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesinde ise, kıdem tazminatına fesih tarihinden, diğer alacaklara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Davacı tarafından açılan dava, belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda, külli tespit davası niteliğinde olduğundan, kıdem tazminatı dışındaki alacakların ıslahla arttırılan miktarlarına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bu alacakların tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülerek talebin aşılması hatalıdır.
4-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.