YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11080
KARAR NO : 2017/10803
KARAR TARİHİ : 19.06.2017
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 23/12/2006 ila 09/09/2013 tarihleri arasında makina operatörü olarak işe başladığını, 15/11/2007 tarihinde iş kazası geçirdiğini, müvekkili tarafından fazla mesai yapılmasına rağmen davalı işveren tarafından fazla mesai ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla mesai alacağı istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddia ettiği şekilde fazla çalışmasının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı HMK 297. Maddesi uyarınca gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişmemesi, 298. maddesine göre ise, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna (kısa karara) aykırı olmaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece hükmün gerekçesinde, “… dava dilekçesinde talep edilen fazla mesai ücret alacağının 1000 TL olduğu ve dava dilekçesine karşı zamanaşımı definin ileri sürülmediği bu nedenle dava dilekçesi ile talep edilen 1000 TL fazla mesai ücret alacağı ile ıslah sonrası zamanaşımına uğramayan 67,72 TL fazla mesai ücret alacağı toplamı üzerinden 1067,72 TL fazla mesai ücret alacağına hükmedilmesi gerekir iken, maddi hata sonucu sadece 67,72 TL miktara hükmedildiği, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması nedeniyle hüküm fıkrasında düzeltme yapılmadığı…” açıklanarak kısa karar ile gerekçeli kararının hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmadığı belirtilmiş ise de, anılan bu açıklama ile bu kez de gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, işin esası incelenmeksizin hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.