Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/10651 E. 2015/20214 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10651
KARAR NO : 2015/20214
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : ………….. . İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmaksızın fesih edildiğini iddia aderek iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalıya ait şubede vardiya müdürü olduğunu, ocak ayı içerisinde mağazaların satışını artırmaya ve çalışanları ödüllendirmeye yönelik bir uygulama yarışması düzenlediğini, bu yarışmada müşterilerin telefonlarına bir uygulama indirdiğini, bu uygulamada müşterinin şahsına ait bir kod bulunduğunu kasadan her kahve satın alındığında bu kod okutularak 1 mühür kazanıldığını, müşteri toplamda 9 mühür kazandığında 1 adet ücretsiz kahve almaya hak kazandığını, en fazla kod işleyen şubeye bir tablet cihazın hediye edileceğini, davacı ve başka bir işçinin birlikte hareket ederek sahte elektronik posta hesapları oluşturduğunu, programı kullanmayan müşterilerin alışverişlerini bu kodlara işlediklerini bu şekilde 800 adet sahte mühür satışı yaptıklarını bu şekilde 88 adet bedava içecek kazanıldığını, ücretsiz içeceği davacı veya onun keyfen belirlediği kişilerin içtiğini, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının kendi telefonuna ödüllü kampanya ile ilgili uygulamayı indirerek akıllı telefonu olmayan müşterilerin kampanyadan faydalanmasını ve kendi çalıştıkları şubede fazla kahve satışını sağlamışsa da, bu eylemlerinde dolayı müşterilerden ek bir ücret talep etmediği, işyerinde kahve satışının bu şekilde artmasından işverenin de fayda sağladığı, kampanyadan faydalanarak tablet cihazı kazanma konusunda davacının çalıştığı şubenin ve davacının kura şansını elde ettiği varsayılsa dahi kurada davacının kazanacağının garantisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak (kasden veya ihmalle) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arzedebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır.
İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür.
Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar (Dairemizin 28.04.2008 gün ve 2007/34009 Esas, 2008/10347 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda davalı işveren satışlarını artırmak için kampanya düzenlediği, müşterilerin akıllı telefonlarında bulunan bir uygulama aracıyla 9 kahve alması durumunda 10. kahvenin ücretsiz verildiği, bu şekilde çok satış yapan şubeye bir tablet cihazın verileceği, o şubede çalışanların da aralarında çekiliş yaparak bu cihazı alacaklarının söylendiği; davacının ise sahte hesaplar oluşturup kendi akıllı telefonuna bu uygulamayı indirerek akıllı telefonu olmayan müşterilerin satışlarını kendi telefonundaki uygulama aracıyla yaptığının tespit edilmesi üzerine iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu 25/II-e maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı konuyla ilgili savunmasında olayı kabul etmiştir. Davacının satış olmadığı halde satış yapmış gibi uygulamayı kullandığı veya bedava verilen kahveyi kendi veya başkası hesabına kullandığının ispatlanmadığı ve feshin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmaktaysa da, davacının bu şekilde davranarak diğer şubelerin dolayısıyla diğer işçilerin tablet cihaza sahip olma şansını azalttığı, davacının davranışının işveren ile işçi arasındaki güven ilişkisini zedelediği, davalının davacı ile çalışma ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceği bu nedenle feshin geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 127.00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.500 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 03.06.2015 günü oybirliği ile karar verildi.