Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/10613 E. 2015/20198 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10613
KARAR NO : 2015/20198
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : ………….. . İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacınınn davalı şirkete ait işyerinde Nisan 2013 tarihinde çalışmaya başladığını, 04/08/2014 tarihinde geçersiz ve hukuka aykırı bir şekilde iş akdinin feshedildiğini, fesih sebebinin bildirilmediğini, açıklanan nedenlerle iş akdinin feshinin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 16.04.2013-04.08.2014 tarihleri arsında ana kumanda operatörü olarak çalıştığını davacının görevi gereği üstlenmiş olduğu işleri, dikkatli bir şekilde, titizlikle yerine getirmesi gerektiği, ancak davacının amirleri tarafından yapılan hiçbir uyarıyı dikkate almadığını, bu hususlarda uyarılmasına rağmen saygı sınırını aşan konuşmalar yaptığını, davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanununun 25. Maddesinin, II. Fıkrasının h bendi uyarınca haklı sebeplerle feshedildiğini, davacının yayın yönetmenine istemiş olduğu kaseti hazırladığını bildirmiş olmasına rağmen 27/06/2014 tarihinde 16:15 ve 19:20 saatleri arasında Türk Telekom’dan kaynaklı meydana gelen kesinti sırasında davacı tarafından hazırlanmış bir kayıt kaseti bulunmadığından BJK TV kanalında yaklaşık 3 saat kadar yayın yapılamadığını, görev saati içerisinde mümkün olduğunda yayın odasını boş bırakmamış bildirildiği halde davacının yayın odasını boş bırakarak başka odalarda oturduğunu, yayın değişikliklerine ilişkin olarak defalarca bilgilendirilmesine rağmen çok defa yayına girmesi gereken yeni videolar yerine eski videoları yayına aktardığını, bu nedenle zamanında yayına verilemediğini, bu nedenle pek çok sorun yaşandığını, günlük yayın raporunun hazırlanarak yayın yönetim sorumlusuna sunulacağının bildirilmesine ve rağmen tüm uyarılara rağmen, günlük raporları hazırlamamakta ısrarcı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yazılı fesih bildirimi yapılmamışsa da, davalının haklı feshe dayandığı, davacının kaset olayıyla işverenin işçisine karşı güvenini kaybettiği ve kaset yokluğu nedeniyle yayında 3 saat kesintiye yol açtığı bu şekilde işin işleyişine engel olduğu, feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca aynı Yasanın 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur.
Yazılı şekil, ayrıca açıklık, aleniyet ve ispat fonksiyonu haizdir. Yazılı şekil, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18’inci maddesi uyarınca yapılacak fesihler için geçerlilik şartı olarak aranmaktadır. Madde uyarınca, işveren fesih bildirimini yazılı yapmak zorunda olduğu gibi fesih sebeplerini de yazılı olarak göstermek zorundadır. Buna karşılık, aynı Kanun’un 25’inci maddesinde öngörülen işverenin haklı nedenle derhal feshinde yazılı şekil şartı aranmamaktadır. “Geçerli bir sebep” yazılı fesih bildirimi ile belirtme zorunluluğu, “iş güvencesi kapsamı içindeki işçiler için zorunludur. (Dairemizin 23.06.2008 gün ve 2007/41025 Esas, 2008/17104 Karar sayılı ilamı).
İş Kanunu’nun 22’nci maddesine dayanılarak yapılacak değişiklik feshinde de aynı esaslar geçerli olup; fesih bildiriminin yazılı olması ve fesih sebeplerinin yazılı gösterilmesi geçerlilik koşuludur. İş Kanunu’nun 22’nci maddesi açısından dikkat edilmesi gereken diğer bir husus, işverenin değişiklik teklifini de yazılı yapmasıdır. Değişiklik teklifinin yazılı yapılması da geçerli bir icabın varlığından söz edebilmek için şarttır.
Fesih beyanı, İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinde ön­görüldüğü şekilde yazılı olarak kaleme alınmakla geçerli fesih için gerekli olan bütün şartlar yerine getirilmiş olmaz. Söz konusu beyanın, bu haliyle, yani yasal geçerlilik şartına uygun aslının da muhataba (işçiye) ulaşması zorunludur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinde öngörülen yazılı şekil şartına uymamak feshi geçersiz kılar. Yazılı fesih bildiriminde, fesih açık ve kesin sebebinin gösterilmemesi, İş Kanunu’nun 20’nci maddesi anlamında feshin geçersizliği sonucunu doğurur. (Dairemizin 15.09.2008 gün ve 2008/1011 Esas, 2008/23499 Karar sayılı ilamı).
İşverenin fesih iradesi açık ve kesin olarak ortaya konmalıdır. Kullanılan ifade o kadar açık ve seçik olmalı ki, işçi açısından, iş sözleşmesinin sona erdirildiği açıkça anlaşılır olmalıdır. Fesih bildiriminde, sözleşmeyi sona erdirme iradesi yanında ayrıca, sona erme zamanı da yeteri kadar açık ve yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermeyecek şekilde ifade edilmiş olmalıdır.
Şarta bağlı fesih de kural olarak geçerli değildir. Zira, yenilik doğurucu bir beyan olan fesih bildirimi, tek taraflı olarak karşı tarafın hukuk alanına müdahale anlamına gelmekte ve sürekli borç ilişkisinin gelecekteki kaderini belirlemektedir. Bu sebeple, fesih bildiriminden, iş ilişkisinin ne zaman sona ereceği yeteri kadar açıklıkla anlaşılması gerekir. Şarta bağlı feshin ayrık hali, işçinin iradi davranışına bağlı olan durumlarda, örneğin değişiklik feshinde kendini gösterir. Görev değişikliğini kabul etmeme, verilen uyarı üzerine aynı eylemi tekrar ettiği takdire feshedileceği şartının bildirilmesi durumlarında, şarta bağlı fesih geçerli olacaktır. Şarta bağlı olarak geçerli bir şekilde iş sözleşmesinin feshedildiği durumlarda bildirim süresi, şartın gerçekleşmesiyle işlemeye başlayacaktır.
Sadece fesih bildiriminin değil fesih sebeplerinin de yazılı olması ve işverence fesih bildirimi ile gerekçelerini kapsayacak şekilde altının imzalanması gerekir. İşveren, fesih bildiriminde gösterdiği fesih sebebi ile bağlıdır. İşe iade davasındaki savunmasında ilaveten başka bir sebep ileri süremeyeceği gibi bu sebepten farklı bir sebebe dayanamaz.
Somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesi kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedilmiştir. Dosyaya yazılı fesih bildirimi sunulmamıştır. Davalı her ne kadar davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu 25/II-h maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunmuşsa da, davacıya yapılan tazminat ödemeleri, işten çıkış kodunun “4” (Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) gösterilmesi dikkate alındığında haklı fesih savunmasının çelişkili olduğu, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu m.18 uyarınca feshedildiği ancak yazılı bildirim yapılmadığı, yine fesih nedeni işçinin davranışına dayandığından bu konuda savunmasının da alınmadığı, feshin sırf bu yönlerden geçersiz olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 120.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.