Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/10572 E. 2015/20233 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10572
KARAR NO : 2015/20233
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : ………….. . İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ikramiye, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı Talebinin Özeti:
Davacı vekili, eldeki davadan önce davalı aleyhine bir kısım işçilik alacaklarının tahsili amacıyla kısmi dava açtığını, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kısmi davada hüküm altına alınmayan alacakların tahsili için iş bu ek davayı açtıklarını ileri sürerek, ikramiye, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve kısmi davada aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, talep edilen alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ek davada istenen bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır.
Eldeki dava, ek dava olup davacı iş bu ek davada, kısmi davada hüküm altına alınmayan alacakların tahsilini talep etmiştir.
Ek dava 18/04/2013 tarihinde açılmıştır. Talep edilen her üç alacak da beş yıllık zamanaşımına tabidir. Davalı, bu ek davada usulüne uygun olarak ve süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur.
Kısmi davada ve bu ek davada mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ikramiye alacağı 01/12/2006-01/01/2007 dönemi için, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacakları ise 04/01/2005-04/01/2010 dönemi için hesaplanmıştır.
Buna göre, bu ek davanın açılma tarihi ile talep edilen alacakların hesaplama dönemleri nazara alındığında, ikramiye alacağının tamamının, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ise bir kısmının zamanaşımına uğradığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalının süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı defi değerlendirilmeden hüküm kurulması hatalıdır. .
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.