Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/10480 E. 2017/9259 K. 30.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10480
KARAR NO : 2017/9259
KARAR TARİHİ : 30.05.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, fazla çalışma karşılıklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdinin haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, belirli süreli hizmet akdi ile çalıştığı, iddialarının asılsız olduğunu, hak ve alacaklarının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak; davacının iş sözleşmesinin fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı olarak sona erdirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı davasını kısmi alacak davası olarak açmıştır. Kısmi dava ek dava için bağlayıcı olduğundan kabul edilen alacak miktarları ve takdiri indirim oranlarının karar gerekçesinde gösterilmesi gereklidir. Başka bir değişle kısmi eda davası aynı zamanda hakkın tamamının belirlenmesine yönelik tespiti içermelidir.
Yargılama safhasında aynı bilirkişiden iki hesap raporu alınmış, her iki raporda dava konusu işçilik alacakları açısından farklı hesaplamalar yapılmıştır. Mahkeme gerekçesinde hangi rapora itibar ettiğini belirtmediği gibi hüküm altına alınan alacak miktarlarının tamamının tespitine de yer vermemiştir. Bu yönüyle karar usule aykırıdır.
Ayrıca davacı, davalı işyerinde 26.07.2013 tarihine kadar çalıştığını beyan ederek talep de bulunmuş olup, her iki hesap raporunda da hizmet süresinin sona erme tarihinin talebi aşar şekilde 03.08.2013 olarak belirlenmesi, HMK.nun 26. maddesine aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.