Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/1012 E. 2016/8841 K. 11.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1012
KARAR NO : 2016/8841
KARAR TARİHİ : 11.04.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVALILAR :1-… ADINA AVUKAT …
2-…
İHBAR
OLUNANLAR :1-. ADINA AVUKAT …
2-.
3-

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile hafta içi fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan … avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

HMK. nun 114/d maddesine göre “ d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. “ dava şartlarındandır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı nün yanı sıra ve . Şirketinden oluşan da davalı olarak göstererek dava açmıştır.
Dava dilekçesi davalı Üniversite’ ye ve İş ortaklığını oluşturan şirketlerden sadece ne tebliğ edilmiştir.
Mahkemece iş ortaklığının tüzel kişiliği olmadığından ortaklığı oluşturan tüm şirketlere tebligat yapılması gerekirken iş ortaklığını oluşturan diğer iki şirkete tebligat yapılmadan, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılması usule aykırı olup, Şirketi dışındaki şirketlerin hukuki dinlenilme hakları ihlal edilmiştir.
Mahkemece duruşmada tefhim edilen ve hükmün esasını teşkil eden hüküm özetinde hüküm altına alınan alacakların “ davalıdan “ denilerek tahsiline karar verildiğinin tefhim edilmesine rağmen infaza konu gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1/a, b ve c bentlerinde hüküm altına alınan kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı ile hafta tatili alacağının “ …DAVALIDAN…” denilerek, hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde harçtan, 3/a bendinde yargılama giderinden ve 4 numaralı bendinde vekalet ücretinden ve İş ortaklığının sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm fıkrasında çelişki yaratılmıştır.
Davada birden fazla davalı olduğu halde hüküm altına alınan alacaklardan hangi davalının sorumlu olduğu açıklanmadan “ davalıdan “ denilerek karar verilmesi HMK. nun 297/2. maddesine aykırıdır.
Sonuç olarak Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan, hüküm özeti ile hüküm sonucu arasında ve hükmün kendi içerisinde çelişki yaratacak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi, karar başlığında 2 numaralı davalı olarak sadece şirketinin yazılması hatalıdır.
Ayrıca davalı Üniversite’ nin 2547 sayılı Yasa’ nın 56/b maddesi uyarınca harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 11.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.