Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/10044 E. 2015/13736 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10044
KARAR NO : 2015/13736
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

MAHKEMESİ : … İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 13.03.2014 gün ve 2012/ 1925 Esas, 2014/ 8236 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, işverenin asli kusurlu, davacı işçinin ise tali kusurlu olması sebebiyle bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla Tetkik Hakimi … tarafından dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dairemizin “Somut olayda, yerel Mahkemece aldırılan kusur raporuna göre (… ….’den alınan 05/12/2010 tarihli rapora göre) davacı işçinin %40, işveren şirketin ise %60 oranında kusurlu olduğu, …nin trafik kazası hasar dosyasına göre de araçta toplam 73.724,20 TL hasar olduğu ve işbu hasarın %40’ı olan 29.489,68 TL’nın davacı işçinin 30 günlük brüt ücretinden fazla olduğu anlaşıldığından davalı işverence yapılan feshin haklı fesih olması karşısında davacının feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “Somut olayda kazanın şekli, kusur durumu dikkate alındığında feshin haklılığı yolunda sadece araçtaki hasar miktarına bakılması ile sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı,bu olayda esas belirleyici olması gereken hususun kusurun asli-tali kusur ayrımı olması gerektiği,davalı işverenden tali kusurlu dikkatsiz araç kullanan bir işçi ile iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceği düşüncesi ile davalı işverenin fesih yetkisi olduğu kabul edilse dahi kazaya asli kusuru ile sebebiyet veren işverenin bu kusuru nedeniyle davacı işçiye karşı tazminat ödeme sorumluluğu bulunduğu kısaca işverenin buradaki fesih yetkisinin kendi asli kusuru nedeniyle ancak geçerli nedenle fesih olarak kabul edilebileceği bu itibarla davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı” gerekçesi ile direnilmiş olup, kaza oluşumunda asli kusurlu olan işverenin kaza sonucu oluşan zarar sebebiyle işçinin iş sözleşmesin feshinin hakkın kötüye kullanımı niteliğine olması sebebiyle direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, 09/04/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.