Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/10042 E. 2015/13734 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10042
KARAR NO : 2015/13734
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

MAHKEMESİ : … İŞ MAHKEMESİ
Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta sonu ve resmi tatil ücreti, dini bayram ücreti, yıllık izin ücreti ile prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, dava hakkında görevsizlik kararı vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 08.05.2014 gün ve 2014/ 10897 Esas, 2014/ 14908 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığı gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Dairemizin “ Davacı tanıkları davacının yaklaşık 10 yıldır sadece davalıya ait ticari taksiyi kullandığını, ne kadar maaş aldığını bilmediklerini ancak taksilerde ki genel uygulamanın günlük yevmiye şeklinde olduğunu, şoförün günlük topladığı paranın %30′ unu alıp gerisini mal sahibine verdiğini ifade etmişlerdir.İşçi ile işveren arasında ücretin ödeme şekli birçok şekilde kararlaştırılabilir. Mahkemece, taraflar arasında işçi-işveren ilişki olduğu halde ücretin ödenme şekli nazara alınarak taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığı kabul edilemez.
Davalı tanığının anlatımlarından da taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu sonucuna varılamaz.
Dosya içeriğinde mevcut yazılı sözleşmeler, davacı tanıklarının anlatımları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında hizmet akdi ilişkisinin bulunduğu kabul edilmelidir. Ancak hizmet akdi ilişkisinin İş Kanunu’ndan mı yoksa Borçlar Kanunu’ndan mı kaynaklandığı tespit edilmelidir.
Davacı hem 507, hem de 5362 sayılı Kanun döneminde çalışmıştır.Bu sebeple davalının her iki yasa dönemi açısından ayrı ayrı esnaf tanımı içinde olup olmadığının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır ” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olup direnmenin yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 09/04/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.