YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9836
KARAR NO : 2014/14962
KARAR TARİHİ : 08.05.2014
MAHKEMESİ : SUNGURLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2013/44-2013/502
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 06/10/1999- 03/08/2007 tarihleri arası davalı yanında çalışıp , iş aktinin haklı neden olmadan feshedildiğini , izin kullanmadan, resmi ve dini bayramlar dahil 24 saat çalışıp 24 saat dinlendiğini, SSK ya bildirilen 585,00- TL maaş karşılığında çalıştığını ileri sürerek, kıdem, ihbar , kötüniyet tazminatları ile fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili, ücret, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, iş aktinin davacı işçinin işe gelmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yargıtay Bozma İlamı:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalının temyizi üzerine Dairemizin 15.11.2012 tarih ve 2012/33291 E , 2012/37865 K Sayılı ilamı ile davalı şirkete yasalarda öngörülen şekilde dava dilekçesi tebliğ edilmediği için dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip, taraf teşkili sağlanarak davanın esasına girilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
D) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin ne kadar olduğu, kötüniyet tazminatını hak edip etmediği, fazla çalışma yapıp yapmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı dava dilekçesinde davalı işyerinde SSKya bildirilen 585,00 brüt TL ücretle çalıştığını ileri sürmüştür. Mahkemece davacı tarafından sunulan ajandada yazılı 500,00 TL net ücretle çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Ancak mahkemece HUMK 74 maddede (6100 sayılı HMK 26. madde) düzenlenen talebin aşılamayacağı ilkesi dikkate alınmadan karar verilmesi isabetsizdir.
3. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.
Kötüniyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
Mahkemece davacının iş güvencesi kapsamında olup olmadığı araştırılmadan kötüniyet tazminatına hak kazandığının kabulü hatalıdır.
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün diğer hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63 üncü madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması nedeniyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3×3=) 9 saat takip eden hafta ise (4×3=) 12 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır.
Çalışma şeklinin 24 saat mesai 48 saat dinlenme şeklinde olduğu durumlarda ise, işçi birinci hafta 3 gün ikinci ve üçüncü haftalar 2 gün dördüncü hafta yine 3 gün çalışacağından, ilk hafta (3×3=) 9 saat, ikinci ve üçüncü haftalarda (2×3=) 6 saat, dördüncü hafta ise yine (3×3=) 9 saat fazla çalışmış sayılacaktır.
1475 sayılı önceki İş Yasasında günlük 11 saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, söz konusu Yasanın yürürlükte olduğu dönemde gerçekleşen, 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda, haftalık 45 saatlik normal çalışma süresinden fazla çalışma yapılması mümkün olmadığından, işçinin fazla çalışma yaptığının kabulü mümkün değildir. Ancak değinilen Yasa döneminde gerçekleşen 24 saat mesai 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda, 4 gün çalışılan haftalarda (4×14=) 56 saat çalışma yapılacağından, sadece bu haftalarda işçinin haftalık (56‑45=) 11 saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerekir.
Somut olayda, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığının yukarıdaki esaslar dikkate alınarak belirlenip, hesaplanması gerekirken hatalı tespitlere dayanan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesi isabetsizdir
5. Davacı dava dilekçesinde faiz talep etmemiştir. Mahkemece ihbar tazminatı ve işçilik alacaklarına ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de hatalıdır.
6. Mahkemece haklarında açılan dava husumetten reddedilen diğer davalılar hakkında vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir.
7.Kabule göre, mahkemece hükmedilen yargılama giderinin nasıl tespit edildiği anlaşılamadığından döküm yapılarak açıkça belirlenmesi ve harçlar hariç yargılama giderlerinin kabul –red oranına göre taraflardan tahsili yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Davacının yaptığı harç masraflarının kabul ve redde göre oranlanmayacağı gözden kaçırılmamalıdır.
G) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.