Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/9593 E. 2014/13800 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9593
KARAR NO : 2014/13800
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2013/279-2013/844

DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı Milli eğitim Bakanlığı’na bağlı T.. F.. İlkokulu/Ortaokulu Müdürlüğü bünyesinde temizlik elemanı olarak çalıştığını, iş akdinin “’etüt ve beslenme uygulamasının ve buna bağlı olarak bu özel bütçenin Milli Eğitim Bakanlığı’nın 19,06,2012 tarih ve 9601 saydı makam olurları ile iptal edildiği, okulun statüsünün ilkokul ve ortaokul olarak belirlendiği, kademeli bir geçişin sağlanacağı, ücret ve sosyal hakların öğrenci velilerinden toplanan etüd ve beslenme ücretlerinden karşılandığı, 2012-2013 öğretim yılından geçerli olmak üzere etüd ve beslenme uygulamasımn sona ermesi ve ekonomik durum nedeniyle..” gerekçesi ile haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, 2013/Haziran ayı itibari ile etüd ve beslenme uygulamasının sona ermediğini, davacının Bakanlığa bağlı diğer okullarda değerlendirilmesinin mümkün bulunduğunu, bu anlamda feshin son çare olması ilkesinde de aykırı hareket edilmiş olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı, feshin geçersiz sayılması ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili; T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nca etüd ve beslenme uygulamasına son verildiğini, aidat ödeme sorumluluğu bulunan öğrenci sayısının azalacağı, davacının etüd ve beslenme yönergesi kapsamında toplanan aidatlarla ücretlerinin ödendiğini, kadrolu çalışan olmadığını, fesih tarihi itibari ile okulda 30 işçi çalışmadığını, davacının iş akdinin geçerli nedenlere dayalı olarak, kıdem ve ihbar tazminatları ödenmek sureti ile feshedildiğini savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, işverenin T.C. Milli Eğitim Bakanlığı olduğu ve yalnızca davacının görev yaptığı okuldaki değil tüm Türkiye’deki çalışan sayısının dikkate alınması gerektiği ve feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
Davalı tarafın yokluğunda tefhim edilen kısa kararda;
“Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içerisinde buşvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla,fesih tarihi ile karaırn kesinleşme tarihi arasına kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsili gerektiğinin tesbitine,
Davacının yasal sürede başvurmasına rağmen işverenin süresinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 6 aylık brüt ücreti tutarı olarak belirlenmesine,”
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise;
“Davacı işçinin işe iadesi için 6 iş günü olan yasal süresi içerisinde başvurması halinde temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla ve kararın kesinleşmesine kadar geçen süre için ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine,
Davacının 6. iş günü olan yasal sürede başvurmasına rağmen işverenin 6.iş günü içerisinde işe başlatmaması halinde iş ilişkisinin devam ettiğinin ve ücret ve diğer haklarının temsilcilik süresi boyunca ödenmesi gerektiğinin ve bu hükmün yeniden temsilciliğe atanması halinde de uygulanması gerektiğinin tespitine ,” şeklinde karar verilmiştir.
Hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki olması 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre aykırıdır.
Yürürlükte olan 6100 sayılı HMK. 298/2. maddesinde kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olamayacağı yukarıda belirtilen YİBK.na uygun bir biçimde yeniden düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 298/2. maddesine göre “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
Mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli kararın hüküm sonucu yukarıda belirtildiği üzere farklıdır.
Bu nedenlerle 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına, 6100 sayılı yasanın HMK.nun 298/2. maddesine aykırı olduğu anlaşılan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.