Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/9061 E. 2014/29880 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9061
KARAR NO : 2014/29880
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2014
NUMARASI : 2013/508-2014/45
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 21.12.2009 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, müvekkilinin son olarak işyerinde asistan – hizmetli olarak görev yaptığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından geçerli sebebe dayanmadan 28.02.2013 tarihinde feshedildiğini, davalı şirketin 31.01.2013 tarihli yazıyla davacının 01.04.2013 tarihinden itibaren maaşının artacağını bildirdiğini, 28.02.2013 tarihli yazılı bildirimde müvekkilinin iş sözleşmesinin feshedildiğini, gerekçe olarak organizasyon değişikliği ve yeni organizasyon içinde müvekkilinin bir görevde istihdam edilemediğinin bildirildiğini, davalının müvekkilinin iş sözleşmesini iş kanunu hükümlerine ve feshin son çare olma ilkesine aykırı olarak sonlandırdığını beyan ederek, feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine, işe iadenin feri niteliğindeki alacakların tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, şirketin 2001 yılında bilgi teknolojileri hizmeti sunmak amacı ile kurulduğunu, müvekkil şirkette ana hatları ile yazılım faaliyetleri, AR-GE faaliyetleri ve destek-operasyonel hizmetler şeklinde üç başlıkta hizmet verdiğini, AR-GE faaliyetleri ve yazılım faaliyetleri dışında kalan destek hizmetlerini ve operasyonel hizmetleri vermekten vazgeçerek sadece yazılım hizmetleri verme, sistem uygulama ve geliştirme hizmetleri verme, AR-GE faaliyetlerinde bulunma yolunda yeniden yapılanmaya gitmeye karar verildiğini ve buna yönelik işletmesel karar alındığını, bu kapsamda Ankara merkezin kapatıldığını, merkezin İstanbul’a taşınmasına karar verildiğini, buna uygun reorganizasyonun gerçekleştirilebilmesi amacı ile 2013/02 sayılı ve 27.02.2013 tarihli yönetim kurulu kararı alındığını, taşınmanın 02.04.2013 tarihinde tamamlandığını, destek ve operasyonel hizmetlere ilişkin birimlerin lağvedildiğini, davacının İdari ve Mali İşlere bağlı olarak hizmetli unvanı ile çalıştığını, organizasyon değişikliği ve daralmaya bağlı olarak personel azaltımı yoluna gidildiğini, yeniden yapılanma nedeniyle bazı birimlerin kapatıldığını, bazılarında ise daralmaya gidildiğini, daha az sayıda ofis yardımcı personeline ihtiyaç duyulduğunu, davacının hizmetine artık ihtiyaç kalmadığını ve iş akdinin feshedildiğini beyan ederek, yapılan feshin haklı ve geçerli fesih olduğunu, işe iade istemi ile açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız). Feshin işletme, işyeri ve işin gerekleri nedenleri ile yapıldığı ileri sürüldüğünde, öncelikle bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, bağlı işveren kararında işgörme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı(tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı(keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı(ölçülülük denetimi-feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulmalıdır.
Somut olayda davalı işverenlikte idari işler bölümünde hizmetli olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, şirketin Ankara lokasyonunun kapatılarak D.. T..kampüsüne taşınacak olması ve şirket bünyesinde yapılan işlerin bir kısmının Ziraat Bankası bünyesinde gerçekleştirilecek olması nedeniyle organizasyonel değişikliğe gidildiği, bu doğrultuda bazı birimlerin kapatıldığı, bazı birimlerin birleştirildiği ve norm kadro sayısının azaltıldığı davacının da başka bir görevde istihdamının gerçekleştirilemediği gerekçesiyle feshedilmiştir.
Davalı şirketin organizasyonel değişikliğe ilişkin 27.02.2013 tarihli yönetim kurulu kararı dosyaya sunulmuştur. Söz konusu işletmesel kararla şirketin operasyon hizmet yönetimi, servis masası, talep portföy yönetimi, çevresel sistemler, veri iletişim, B.. Y.. Y..ve U.. D… bölümlerinin kapatılarak Ziraat Bankasına devredilmesine davacının görevli olduğu departman olan İdari İşler Müdürlüğü’nün ise İnsan Kaynakları bölümü ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Görüldüğü üzere davacının görevli olduğu birimin Ziraat Bankasına devri söz konusu değildir. Bu nedenle bilirkişi raporunda davacının yaptığı operasyon ve destek faaliyetlerinin Ziraat Bankasına devredildiği, bu nedenle davacıya yaptıracak başka iş bulunmadığı yönündeki tespit dosya içeriğine uygun değildir. Davacının görevli olduğu birimin birleşmesiyle hizmetli olarak çalışan davacıya olan ihtiyacın neden ortadan kalktığı ve yine şirketin Ankara lokasyonunun kapatılmasının İstanbul’da çalışan davacının görev yaptığı işe etkisi somut olarak ortaya konmamıştır. Nitekim davacıyla aynı görevde olan İ.. M.. isimli işçinin açtığı işe iade davasında mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş Dairemizin 23.09.2014 T. 2014/11457 E. 2014/27734 K. sayılı kararıyla onanmıştır. Feshin geçerli olduğu ispat yükü kendisinde olan davalı işveren davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli olduğunu somut ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığından davanın kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 251.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 16.10.2014 tarihinde karar verildi.