YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8932
KARAR NO : 2015/23989
KARAR TARİHİ : 02.07.2015
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, asıl davada, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı, sefer prim alacağı, genel tatil ücreti alacaklarının, karşı davada, 5.000 TL iş avansının iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı -karşı davalı isteminin özeti:
Davacı-karşı davalı vekili, uluslararası tır şoförü olan davacının bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, sefer primi alacaklarını ve teminat olarak davacıya verdiği senedin iptalini istemiştir.
B)Davalı-karşı davacı cevabının özeti:
Davalı-karşı davacı vekili, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini, davacı -karşı davalı işçiye ödenen ancak iade edilmeyen iş avanslarının davacı -karşı davalı işçiden tahsilini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, sübut bulduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı işçinin ücret alacağı dışındaki taleplerinin kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı -karşı davacı işveren vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı-karşı davacı işverenin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Uluslararası tır şoförü olarak çalışan davacı-karşı davalı işçinin ücretinin bir parçası niteliğindeki sefer primlerinin ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut olayda, davacı-karşı davalı işçi vekili 2011 yılı Temmuz ayından itibaren sefer başına 150’şer Euro eksik sefer primi ödemesi yapıldığını ileri sürmüştür. Davalı-karşı davacı işveren vekili ise, davalı işverenlikte asgari ücret+sefer primi şeklinde bir ücretlendirme sistemi olmadığını, davacının ücretinin bordrolarda yazılı ücret olduğunu savunmuştur. Dosya kapsamından, davacının asgari ücrete ilâveten sefer primi karşılığında çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya bir kısım tediye makbuzları ibraz edilmiştir. Bu tediye makbuzları üzerinde yazılı açıklamalar da dikkate alınarak ve bu tediye makbuzları davalı taraftan ve davacı asıl işçi celbedilerek sorulmalı, bilahare davacı işçinin iddia ettiği sefer primi alacağından mahsup edilip edilmeyeceği irdelenmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.
3-Yıllık izin ve genel tatil ücretlerinin net miktarının hesaplanmasında gelir vergisi ve damga vergisi yanında sigorta priminin ve işsizlik priminin de düşülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/07/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.