Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/8425 E. 2014/15623 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8425
KARAR NO : 2014/15623
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 10. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2012/132-2013/448

DAVA :Taraflar arasındaki, sendika üyelik ve dayanışma aidatı asıl alacağının ve faizinin davalıdan tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat A.. A.. geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı sendika ile davalı şirket arasında 23.08.2011 tarihinde imzalanan işletme toplu iş sözleşmesinin 01.05.2011 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiğini, sendika ana tüzüğü ve 2821 sayılı Yasanın 61. Maddesi uyarınca , üyelik aidatı olarak sözleşmeden yararlanan üyelerin toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren önceki uygulamalar doğrultusunda bir günlük yevmiyelerinin % 80 ‘ inin net olarak ve yine 01.05.2011 tarihinden itibaren hesaplanacak farklardan da sendika aidatlarının kesilmesi ve sendika hesabına yatırılması gerektiği hususunun davalı tarafa 21.09.2011 tarihli yazı ile bildirdiği , 26.10.2011 tarihli sendika yazısında da sendikaya üye işçilerden varsa dayanışma aidatı ödemek suretiyle TİS ‘ den yararlanan işçilerden kesilen aidatların banka hesabına intikal etmediğinin vurgulandığı, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı, gelinen aşamada 2011/ Ağustos ile 31.12.2011 tarihleri arası beş aylık dönem itibariyle Türkiye genelindeki şubelere nazaran toplam sendika üyelik aidatı tutarı 339.272,00 TL ‘ nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Yasa metnine göre işverenin işyerinde halen uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin mevcut olması halinde toplu iş sözleşmesini imzalayan sendikaya ; toplu iş sözleşmesi yapılmamış veya süresi dolmuşsa yetki belgesi sahibi sendikaya sendika üyelik aidatı ; sendikanın , işverene üye listesini verip yazılı talepte bulunması halinde ödeneceğini bu şartlardan herhangi birisinin olmaması halinde sendika üyelik aidatı ve yasada öngörülen diğer ödeneklerin işveren tarafından kesilmeyeceği ve sendikaya ödeme yapılamayacağını, davalı şirket ile davacı arasında imzalanmış geçerli ve hukuken var olan bir toplu iş sözleşmesi mevcut olmadığını, davalı şirket hisselerinin mevcut hissedarları tarafından, dava dışı M.. Tic. A.Ş. ‘ den devir alındığını, davalı şirket her ne kadar hisse devir tarihi olan 25.08.2011 tarihi öncesinde kurulmuş bir şirket ise de bu tarihten önce mağazacılık faaliyeti göstermeyen bir şirket olduğunu, dolayısı ile sendikalaşma gibi bir faaliyetin olmasını gerektirecek çalışması olmadığını, iddia ettiği toplu iş sözleşmesinin hiçbir şekilde davalı şirkette mevcut olmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; toplu iş sözleşmesinin kapsamındaki işyerlerinde, işverenin değişmesi toplu iş sözleşmesini etkilemeyeceğinden devir alan davalı şirketin işveren sıfatıyla devreden işverenin yerine geçeceği, davalı şirket sendikanın başvuru tarihi olan 21.09.2011 tarihinde sendika aidatının kesilmesinden haberdar olduğundan Ekim 2011 tarihinden itibaren sendikaya üye işçilerle dayanışma aidatı ödeyen işçilerin ücretlerinden sendika aidatlarını keserek bir ay içerisinde davacı sendikanın bildirmiş olduğu banka hesabına ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 61’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu uyarınca yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve sendikanın banka hesap numarasını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilerek ve bildirilen banka hesabına yatırılmasını istemesi gerekir.
Toplu İş Sözleşmelerinde kesilen aidatın ne zaman sendikaya yatırılacağı hususu düzenlenmiş ise ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmeli, bu konuda bir düzenlenme yoksa taraf sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır. Bu nedenle bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Bununla birlikte 2821 Sayılı Sendikalar Kanunun 61’inci maddesinin 2’inci fıkrasında sendika üyelik aidatının bir ay içerisinde sendikaya gönderilmesi öngörülmüş ise de yukarıda açıklandığı şekilde kanunda işverene bir aylık ödeme süresi öngörülmesi temerrüt için yeterli görülmemiş, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Somut olayda; davacı sendika ile davalı işveren arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinde sendika aidatlarının ne şekilde ve hangi sürede sendika adına yatırılacağı açıkça düzenlenmiştir. Diğer taraftan davacının her bir Toplu İş Sözleşmesi dönemine ilişkin sendika üye listesi ve banka hesap numarası gönderdiğine dair yazılar mevcut olmasına rağmen bu yazıların davalı işverence alındığına dair bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı sendikanın her toplu iş sözleşmesi döneminde üyesi olan işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatı miktarını ve banka hesap numarasını davalı işverene gönderip göndermediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu husus faizin başlangıcı ve dolayısıyla işlemiş faiz alacağı bakımından önemli olup mahkemece yeterince araştırılmamıştır. Davacı sendika tarafından bu belge ve bilgiler davalı işverene gönderilmediği takdirde Toplu İş Sözleşmelerinde belirtilen ödeme tarihine göre faiz isteminde bulunulamaz. Söz konusu araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre faiz başlangıç tarihi ve işlemiş faiz alacağı konuları değerlendirilmelidir. Bunun yapılmayarak eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, bu değerlendirmeler ışığında hükme esas alınan bilirkişi raporu yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yeterli değildir.
Davacının Ağustos ve Eylül ayı aidat alacakları taleplerinin davalı şirketin 21.09.2011 tarihinde aidat kesilmesinden haberdar olduğu gerekçesiyle reddi hatalı olup bu aylara ait aidat alacaklarının da hesaplamaya dahil edilmemesi ayrı bir bozma nedenidir.
Aidat alacakların ait oldukları aylara göre dönem dönem hesaplanması gerekir. Bu nedenlerle kabul edilen üyelik aidatı alacak dönemi ay ay tespit edilerek, her bir aya ait üyelik aidatı miktarı, ayın tamamı dikkate alınarak ve takip eden dönemlerde aynı şekilde belirlenerek denetime elverişli rapor alınmaksızın sonuca gidilmesi ve faiz başlangıç tarihleri ve miktarlarının hükümde ayrı ayrı gösterilmemesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.