YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8014
KARAR NO : 2015/10533
KARAR TARİHİ : 16.03.2015
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davalıya ait işyerinde 2008 yılının Kasım ayından 07.04.2011 tarihine kadar asgari ücretle kesintisiz olarak çalıştığını, çalışmalarının SGK’ya bildirilmediğini, asgari ücretin altında ücret ödendiğini, fazla çalışma ve tatil alacaklarının ödenmediğini, müvekkilinin haklı nedenle iş akdini feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, ücret, fazla çalışma, asgari geçim indirimi ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının çalıştığı işyerinin …. olduğunu, davalı …’in davada taraf sıfatının bulunmadığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, şirket merkezinin …. olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının bulunduğunu, davacının 19.03.2011 tarihinde işe başladığını, 07.04.2011 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, hak etmiş olduğu ücretlerinin ödendiğini beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı …. ve …. vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık karar başlığında davalı olarak gösterilen …’e husumet düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı dilekçesinde davalı tarafı “… – … – …” olarak göstermiş, bilahare yargılama sırasında davacının çalıştığı şirketin …. olduğunun anlaşılması ile davacı davasını bu şirkete yöneltmiştir. Davacı …. nezdinde çalışmasına ve husumetin şirkete yöneltilmesine rağmen mahkemece “… – … – ….” aleyhine hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı yasanın 297. maddesi 1-b bendi gereğince kararda tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin açıkça gösterilmesi gerekir. Dsoya içeriğine göre her ne kadar karar başlığında davalı olarak gösterilen ve yargılama sırasında gerçek davalı olmadığı anlaşılan … aleyhine hüküm kurulmuş ise de, adı geçen, şirket yetkilisi olup taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenle yukarıda anılan usul kuralına açıkça aykırı olan kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma nedenine göre kararın sair yönlerinin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 16/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.