YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/738
KARAR NO : 2014/6024
KARAR TARİHİ : 26.02.2014
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/237-2013/355
DAVA :Davacı, 05/03/2013 tarih ve 56380125-667-1139 sayılı yazının ekinde bulunan noksanlıklar listesinde belirtilen işçi alacaklarına ilişkin itirazın kabulü ile 06/12/2012 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Baş Müfettişi A.. Ş..’un tespit ettiği tutanağın ve 05/03/2013 tarih ve 56380125/6671139 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme; “dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine” şeklinde karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı dava dilekçesinin sonuç bölümünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 05/03/2013 tarih ve 56380125-667-1139 sayılı kararının (işleminin) iptalini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, iş müfettişleri tarafından tanzim olunan ve iptali istenen raporun kesin olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, uyuşmazlığın çözümünde Sulh Ceza Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında, uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olduğu noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, her ne kadar davacı dava dilekçesinin sonuç bölümünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 05/03/2013 tarih ve 56380125-667-1139 sayılı kararının (işleminin) iptalini talep etmiş ise de dava dilekçesinin içeriğinden, davacının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevli iş baş müfettişi Adil Şenol tarafından tanzim olunan 28/12/2012 tarih ve AŞ-37 numaralı “İnceleme Raporu” nun iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Yargılama dosyasının incelenmesinde, iptali istenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevli iş baş müfettişi Adil Şenol tarafından tanzim olunan 28/12/2012 tarih ve AŞ-37 numaralı “İnceleme Raporu” na dayanarak, davalı şirket hakkında Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Gaziantep Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü
tarafından kesilen idari para cezasının iptali için Sulh Ceza Mahkemesi’ne davacı tarafından ayrıca başvurulduğu anlaşılmıştır.
İptali istenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevli iş baş müfettişi Adil Şenol tarafından tanzim olunan 28/12/2012 tarih ve AŞ-37 numaralı “İnceleme Raporu” incelendiğinde, raporun davalı işyerinde çalışan işçilerin şikayeti üzerine, işyerinde yapılan denetim sonucunda tanzim edildiği, raporun sonuç bölümünde, denetimi yapılan işveyerinde görülün eksiklikler nedeniyle işverene İş Kanunu’nun çeşitli hükümleri gereğince idari para cezası verilmesinin uygun olacağının belirtildiği görülmüştür.
İş Kanununun 92 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri tarafından tutulan tutanakların aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğu, iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebileceği ve iş mahkemesi kararına karşı da 5521 sayılı yasanın 8 inci maddesine göre tarafların kanun yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir.
İş Kanununun 108 inci maddesinde, İş Kanunu’nda öngörülen idari para cezalarının hangi kişi veya kurumlarca verileceği düzenlenmiştir. Buna göre, İş Kanunu’nda öngörülen idari para cezalarının bir kısmı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürü tarafından, bir kısmı Türkiye İş Kurumu Bölge Müdürü tarafından verilecek ve verilen bu cezalar genel esaslara göre tahsil edilecek, idari para cezasına karşı Sulh Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilebilecektir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeler göstermektedir ki, iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporlar ile İş Kanunu’nda öngörülen idari para cezaları farklı işlemlerdir. İş müfettişlerinin idari para cezası verme yetkisi yoktur. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporlarda, teftişi yapılan kişi ya da kurumlara idari para cezası verilmesi gerektiği yönündeki tespitler, iş müfettişinin yaptığı denetim sonucunda yaptığı tespitler olup, idari para cezası verme yetkisine sahip kişi ve kurumları bağlayıcı nitelikte değildir. Bir başka anlatımla, iş müfettişi raporunda, denetimini yaptığı kişi ya da kuruma idari para cezası verilmesi gerektiğini belirtmiş olsa da idari para cezası verme yetkisine sahip kişi ve kurumlarca denetimi yapılan işverene idari para cezası verilmeyebilecektir.
Ayrıca her iki işlemin yargısal denetim mekanizması da farklıdır. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporlara karşı yukarıda da belirtildiği üzere iş mahkemesine itiraz edilebildiği halde, idari para cezası verme yetkisine sahip kişi ve kurumlar tarafından verilen idari para cezalarına karşı sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilmektedir.
Somut olay açısından yukarıda yazılı yasa hükümleri ve yapılan tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevli iş baş müfettişi Adil Şenol tarafından tanzim olunan 28/12/2012 tarih ve AŞ-37 numaralı “İnceleme Raporu” nun iptalini istemektedir. Davacı, iş müfettişi tarafından düzenlenen rapora göre Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Gaziantep Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü tarafından verilen idari para cezasına karşı ayrıca Sulh Ceza Mahkemesine itiraz ettiğini açıkça belirtmiştir.
Sonuç olarak, iş müfettişi tarafından düzenlenen rapora itiraz mercii iş mahkemesi olup, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.