Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/4926 E. 2014/6206 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4926
KARAR NO : 2014/6206
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2011/420-2013/856

DAVA :Davacı, olumlu yetki tespitine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T.. (.. tarafından 05.09.2011 tarihinde H.. nezdinde toplu iş sözleşmesi yapmak için davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurulduğunu, davalı Bakanlık tarafından B.13.0.ÇGM.0.12.05.00/103.02/15199 sayılı ve 26.09.2011 tarihli yazı ile sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini ve söz konusu tespit yazısının 04.10.2011 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiğini, 05.09.2011 tarihi itibariyle sendikanın üye kayıt fişlerini davacı şirkete vermemiş olduğunu, tespit yazısındaki bilgilerde maddi hata bulunduğunu ve bu maddi hataların çoğunluğu etkilediğini, Bakanlık tarafından yapılan doğru bildirimlerin yanlış kaydedildiğini, Bakanlık tarafından tutulan kayıtların gerçeği yansıtmadığını ve gerçeğe aykırı bildirimlerin esas alındığını, yetki tespit yazısında yer alan işçi ve üye sayılarında, yanlışların ve hataların bulunduğunu, mükerrer bildirim yapıldığını, çifte sendika üyeliğinin söz konusu olduğunu, yetki tespit yazısında O.. üyesi olarak kabul edilen bir çok işçinin başvuru tarihi itibariyle sendika üyesi olmadığını, üye olmayan veya üyeliği kesinleşmeyen işçilerin de üye olarak kabul edildiğini, sendikanın başvuru tarihi itibariyle işkolu barajını haiz olmadığını, yetki tespitinde sendika üyesi olarak kabul edilen birçok işçinin sendika üyeliğine yönelik iradelerinde muvazaa ve/veya hile gibi irade sakatlıkları bulunduğunu, üyelik işlemleri sırasında tahakkuk eden noter masraflarının yasaya aykırı bir şekilde davalı sendika tarafından karşılandığını, davalı Bakanlık tarafından yapılan çoğunluk hesabına işyerinde çalışmayan işçilerin Sendikalar Kanunu’na göre üye olma koşullarını taşımayan veya sendikaya üye olamayacak işçilerin, sendika üyeliği sona eren veya üyelikten istifa eden işçilerin, yetki başvuru tarihinden sonra sendikaya üye olan işçilerin, O.. dışında başka sendikalara da üye olan işçilerin dahil edildiğini ve sonucun hukuka aykırı olarak düzenlendiğini, davalı Bakanlığın toplu iş sözleşmesi yapma başvurusunu ve yetki tespit yazısını, işkolunda kurulu bütün sendikalara tebliğ etmesi gerektiğini iddia ile B.13.0.ÇGM.0.12.05.00/103.02/15199 sayılı ve 26.09.2011 tarihli yetki tespit yazısının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın altı işgünü içinde açılıp açılmadığının tetkikini talep ettiklerini, yetki tespit başvurularının sendikalar ve noterler tarafından davalı Bakanlığa gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile işverenler tarafından SGK Başkanlığına yapılan işçi bildirimlerinin birlikte değerlendirilmesiyle sonuçlandığını, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18.05.1990 tarih ve 1999/5562-6040 sayılı kararı ile işçi sendikasının üyelik fişlerini üç iş günü içinde işverene vermemesinin yetki tespitinin iptalini gerektirmeyeceğine karar verildiğini, davalı Bakanlıkça yapılan yetki tespitinin usul ve Yasalara uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen O.. vekili 23.12.2011 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli çoğunluğu sağladığı yönündeki yetki tespit kararının iptaline ilişkin talebinde hiçbir hukuki ve somut delilinin bulunmadığını, davacı tarafça ileri sürülen sendikanın üye yeter sayısına sahip olmadığı, çifte üyelikler bulunduğu, Bakanlık tebliğinin usulsüz olduğu hususlarındaki iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, davalı Bakanlığın üye sayısı konusundaki kayıtlarının esas olduğunu, işçilerin noterde verilmiş üye kayıtlarının bulunmakta olduğunu ve bununla ilgili yapılan itirazın da yersiz olduğunu, yerleşik yargı içtihatlarına göre işverene sonucun geç ulaşması ya da ulaşmamasının, yetki tespiti bakımından sonucu etkileyecek bir niteliğinin bulunmadığını, bu yönde yapılan itirazların da yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sendikanın davacı iş yerinde çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
a)Dosyaya sunulan dönem bordroları ile Bakanlık yetki tespit listesi karşılaştırıldığında çelişkiler bulunduğu, bu çelişkilerin bilirkişilerce eksik tespit edildiği görülmüştür.
Mahkemece Bakanlık yetki tespit listesi ile dönem bordrosu karşılaştırılarak çelişki halinde ilgili kuruma müzekkere yazılarak bu işçilerin tespit tarihinde davacı işyerinde fiilen çalışıp çalışmadıklarının tereddütte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmemesi hatalıdır.
b)Davacı tarafça çifte sendika üyeliği bulunduğu ileri sürülen işçilere ilişkin ilgili sendikalara müzekkere yazılarak bu işçilere ait üyelik kayıtlarının aslının istenmemesi hatalıdır.
c)O.. Y..’ye ait O.. Sendikasına üyelik kayıtlarının aslının istenmemesi hatalıdır.
d)Noterlik Kanununa aykırı üyelik fişlerinin düzenlendiği, bir kısım çağrı üzerine çalışma şeklinde çalışan personelin üyeliklerinin muvazaalı olduğu, bu sebeplerle açılmış ceza soruşturmalarının bulunduğu davacı tarafından ileri sürülmüş; Mahkemece devam eden veya kesinleşen yargı kararının bulunup bulunmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
e)Bilirkişi raporunun tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak nitelikte, açık ve denetime elverişli olması gereklidir. Bilirkişi raporunda ulaşılan sonuca nasıl ulaşıldığı anlaşılabilmeli ve sağlaması yapılabilmelidir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda başvuru tarihindeki işçi ve üye sayıları sadece rakamsal olarak tespit edilmiştir. Oysa denetime elverişli olacak şekilde başvuru tarihinde çalışan işçilerin ve üyelerin isim isim listelenmesi ve sendika üyelerinin üyelik tarihi ile varsa üyelikten ayrılma neden ve tarihlerinin, başka sendikalara üyelikleri söz konusu ise bunlara ilişkin üyelik tarihleri ve varsa üyelikten ayrılma neden ve tarihlerinin gösterilmesi gereklidir. Ancak bu nitelikteki bir bilirkişi raporunun açık ve denetime elverişli olabileceği, tarafların somut itirazlarına kaynaklık edebileceği unutulmamalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık ve denetime elverişli olmaması da isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.