YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4064
KARAR NO : 2014/6160
KARAR TARİHİ : 26.02.2014
MAHKEMESİ : HACIBEKTAŞ ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2011
NUMARASI : 2009/61-2011/86
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, izin ücreti alacağı, fazla mesai ücreti, ilave tediye alacağı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı avukatı dava ve birleşen dava dilekçesinde; davalı işverenin iş akdini haksız ve bildirimsiz olarak, siyasi ve sendikal nedenlerle feshettiği iddiasıyla kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları, yıllık izin, fazla mesai, ilave tediye ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı avukatı ise; ihbar öneline uyulduğunu, iş akdinin feshinde kötüniyetli olmadıklarını, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporlarına dayanılarak, davacının toplu iş sözleşmesine taraf sendikaya 31.03.2009 tarihinde üye olduğu, davacının sendika üyeliğinden sonra iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiği, toplu iş sözleşmesinin 01.07.2009-30.06.2011 tarihleri arası dönemi kapsadığı, iş akdinin feshedildiği tarih itibarıyla davacının toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiği gerekçeleriyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş akdinin feshinde kötü niyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanıldığından söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötü niyet tazminatı denilmektedir.
Kötü niyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötü niyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötü niyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötü niyete dayandığı kabul edilmelidir.
Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötü niyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Yasanın 17 nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötü niyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır (Yargıtay 9.HD. 12.6.2008 gün 2007/21422 E, 2008/ 15336 K).
Somut olayda, davacının iş akdine siyasi nedenlerle ya da sendikaya üye olması nedeniyle kötü niyetli olarak son verildiği iddiası hakkındaki tanıkların beyanları soyut olup, bu iddia davacı tarafından kesin ve somut olarak kanıtlanamadığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerekirken yazılı gerekçelerle hüküm altına alınması hatalıdır.
3- Hüküm altına alınan alacak kalemlerinden ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına yasal faiz yerine en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesi isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.