YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/36981
KARAR NO : 2015/8082
KARAR TARİHİ : 25.02.2015
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, karşı taraf(davacı) …, davalı olarak gösterdiği … aleyhine alacak davası açmış ve kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti,ücret alacağı ve fazla çalışma ücreti taleplerinde bulunmuştur.
Mahkemece davanın yapılan yargılaması sonunda,16/11/2012 tarih ve 2009/821 Esas – 2012/795 Karar sayılı karar ile, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş bu kararın karar başlığı kısmında davalı şirketin ticaret ünvanının hemen yanında “…” ismi yazılmıştır(ki bu kişi davalı şirketin müdürüdür.)
… vekili 09/06/2014 havale tarihli ve 09/06/2014 tarihinde harçlandırdığı dilekçe ile mahkemeye müracaat ederek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. İş bu talepte özetle, mahkemece verilen 16/11/2012 tarih ve 2009/821 Esas -2012/795 Karar sayılı kararda, davalı şirketin ticaret ünvanının hemen yanında yazılı bulunan … isminin karardan(karar başlığından) çıkarılması istenmiştir.
Mahkemece, yargılamanın yenilenmesine dair tensip zaptı hazırlanmış, yargılamanın yenilenmesi yargılamasının duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece yargılamanın yenilenmesi talebi hakkında yapılan yargılama sonunda, 21/10/2014 tarih ve 2009/821 Esas – 2012/795 Karar sayılı ek karar ile;
1- iade-i muhakeme (yargılamanın yenilenmesi) talebinin kabulüne,
2-16/11/2012 tarih ve 2009/821 Esas – 2012/795 Karar sayılı kararın karar başlığında davalı olarak sadece “sh yazılım danışmanlık ve elektronik ltd.şti.” gösterilmesine,
3-16/11/2012 tarih ve 2009/821 Esas – 2012/795 Karar sayılı kararın karar başlığında, davalı şirketin ticaret ünvanının hemen yanında yer alan,”…” ibarelerinin karar başlığından tashihen silinmesine,
4-16/11/2012 tarih ve 2009/821 Esas – 2012/795 Karar sayılı kararın hüküm fıkrası kısmında yer alan,”davalı taraftan alınarak” ibareleri yerine,”davalı sh yazılım danışmanlık ve elektronik ltd.şti.’den alınarak” ibarelerinin yazılmasına karar verilmiştir.
İş bu süresi içerisinde davacı asil ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan … vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı(yargılamanın iadesi talebinde bulunan) İsteminin Özeti:
Alacak davasının yargılaması sonunda verilen kararın karar başlığında, davalı şirketin ticaret ünvanının yanında ismi yazılı bulunan … (yargılamanın iadesi talebinde bulunan) vekili, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen 16/11/2012 tarih ve 2009/821 E-2012/795 K .sayılı kararın karar başlığında, davalı şirketin yanında yazılı bulunan “…” isminin karar başlığından çıkartılması gerektiğini ileri sürerek, yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur.
B) Davalı (karşı taraf, alacak davasının davacısı) Cevabının Özeti:
Davalı (karşı taraf, alacak davasının davacısı), yargılamanın iadesi talebinin şartları bulunmadığından, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece 21/10/2014 tarih ve 2009/821 E-2012/795 K sayılı ek karar ile yargılamanın iadesi talebinin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Yargılamanın iadesi talebinin kabulüne dair ek karar davacı asil ile yargılamanın iadesi talebinde bulunan … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Yargılamanın iadesi müessesesi 6100 sayılı HMK’nun 374 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Yasanın, yargılamanın iadesi sebepleri başlıklı 375 inci maddesinde;
“(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yasanın, talebin ön incelemesi başlıklı 379 uncu maddesinde;
“(1) Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra;
a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını,
b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını,
c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını,
kendiliğinden inceler.
(2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder.” denmiştir.
Görüldüğü üzere, kanun koyucu yargılamanın iadesi sebeplerini tahdidi olarak saymıştır. Bu sebepler bulunmadığı takdirde yargılamanın iadesi talebinin esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, alacak davasının yargılaması sonunda verilen kararın karar başlığında, davalı şirketin ticaret ünvanının yanında ismi yazılı bulunan … vekilinin yargılamanın iadesi talebinde ileri sürdüğü “…” isminin karar başlığından çıkartılması talebi yargılamanın iadesi yolu ile çözülecek bir talep değildir.
Bu nedenle mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 379 uncu maddesi uyarınca, yargılamanın iadesi talebinin esasa girilmeden reddedilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.