Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/36381 E. 2016/8731 K. 07.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/36381
KARAR NO : 2016/8731
KARAR TARİHİ : 07.04.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işyerinde 24.03.2008–29.02.2012 tarihleri arasında ön muhasebe elemanı olarak en son maaşı brüt 1.575,00 TL ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin işyerinin diğer işçisi satın alma sorumlusu … isimli işçi ile 25.02.2012 günü kavga ettiği gerekçesi ile işverence haksız fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, 25.02.2012 tarihinde işyeri personeli … ile kavga eden ve genel ahlaka aykırı söylemlerde bulunup işyerini terk eden davacının iş sözleşmesinin İK. maddesi 25/II-d-g hükmü gereğince 29.02.2012 tarihinde haklı olarak fesih edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının diğer bir işçiye hakaret ettiğinin ve davacının devamsızlık yaptığının somut olarak ispat edilemediği, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-İş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği, dolayısı ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
İş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiği iddia edildiğinde, feshin haklı nedene dayandığını işveren kanıtlamak zorundadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-d maddesi uyarınca, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya işverenin diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Maddede işçinin işverenin diğer bir işçisine sataşmasının haklı neden olacağı açıkça belirtilmiştir. Sataşma niteliğindeki davranışlar tehdit ve hakaret içeren sözler söyleme, etkili eylem(darp)de bulunma gibi davranışlar olarak ortaya çıkar. Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih nedenidir.
Somut uyuşmazlıkta, feshe konu edilen olay günü davacı işçinin işverenin diğer bir işçisi Mesut isimli işçiye “…sen geri zekalısın, öküzsün, malsın…” şeklindeki sözlerle hakaret ettiği, davacı işçinin bu şekilde davalı işverenin diğer bir işçisine sataştığı, tarafların ortak tanığı ve aynı zamanda olayın tek görgü tanığı Gizem’in olay sonrası kolluktaki ifadesinden bu durumun açıkça anlaşıldığı, tanığın Mahkeme huzurundaki yeminli beyanında da, üzerinden zaman geçtiği için sözleri hatırlayamadığını ancak tartışma sırasında davacının diğer işçi Mesut’a hakaret ettiğinin beyan edilmesi karşısında, davacının diğer bir işçiye hakaret ettiğinin somut olarak ispat edilemediğine ilişkin Mahkeme gerekçesinin dosya kapsamına uygun düşmediği ortadadır. Buna göre, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine, yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalıdır.
2-Hafta tatilinde çalıştığını iddia eden işçi iddiasını kanıtlamalıdır.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.
Dosya içeriğine göre, davacının haftada 6 gün çalıştığı kendisinin ve Mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda davacının hafta tatili kullandığı açık olup bunun karşılığı ücrete hak kazanmadığı anlaşıldığından bu alacağın reddi yerine kabulü isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.