Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/36222 E. 2016/8626 K. 07.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/36222
KARAR NO : 2016/8626
KARAR TARİHİ : 07.04.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, çalıştırılmayan süre tazminatı, iş güvencesi tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili Mahkememize vermiş olduğu dilekçe ile müvekkilinin davalıya ait işyerinde 27/09/2005-29/11/2011 tarihleri arası çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini, açılan işe iade davasında müvekkilinin işe iadesine karar verildiğini, kararın kesinleşmesinden sonra işe iade için müvekkilinin baş vurduğunu, ancak iş başı yaptırılmadığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, çalıştırılmayan süre tazminatı ve iş güvencesi tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının müvekkili banka aleyhine …. İş Mahkemesi’nin 2011/697 Esas sayılı dosyası ile işe iade davası açtığını, açılan bu davanın davacı lehine kesinleşerek sonuçlandığını, müvekkili bankanın davacının işe başlama talebini geri çevirdiğini, mahkeme ilamında belirtilen 4 aylık brüt ücreti tutarındaki tazminat ile 5 aylık boşta geçen süreye ilişkin ücretinin vergisel yükümlülükleri tenkis ederek davacıya ödendiğini, davacının iş akdinin feshedildiği 17/11/2011 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatının kendisine ödendiğini, davacının müvekkilinde direkt satış görevlisi unvanı ile çalıştığını, hizmet sözleşmesinde fazla mesai alacağının ücrete dahil olduğunun açıkça belirtildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için davacının fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacağı olduğunun farz edilmesi halinde zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının maaşlarının bankaya ödendiğini, hiçbir ihtiraz-i kayıt koyulmadan tahsil edildiğini, müvekkil bankanın kullanılmayan yıllık ücretli izin alacağını davacıya ödediğini, davacının hafta tatili alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının fazla çalışma ve hafta tatillerinde çalıştığını ispat ettiği ancak bu çalışmaların ücretlerinin ödendiği, yıllık izinlerinin tamamının kullandırıldığı veya bunların ücretlerinin ödendiğini kanıtlanmadığı, işe iade davasını kazanan davacının süresi içerisinde işveren başvurduğu ancak davalı işverence işe başlatılmadığından 4 aylık boşta geçen süre alacağının bulunduğu, işe başlatmama tazminatının ise davacıya ödendiği gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili temyiz aşamasında hakkı ortadan kaldıracak nitelikte davacının yıllık izinlerini kullandığına dair belgeler sunmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.02.2012 Gün 2012/9-842 Esas, 2013/291 Karar sayılı kararı uyarınca hakkı ortadan kaldıracak nitelikte belgeler mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiğinden davacıya bu belgeler gösterilip diyeceklerinin sorulması ve değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.